Dinle. Yargıç kasabayı terk etti, Harvey işi bıraktı ve ben yardımcı bulamıyorum. | Open Subtitles | القاضى غادر البلدة , و"هارفـى" أستقال وأواجه متاعب فى الحصول على مساعدين |
Morris bana kocanın kasabayı terk ettiğini düşündüğünü söyledi? | Open Subtitles | إن (موريس) قد أخبرني أنك تعتقدين أن زوجك فد غادر البلدة ؟ |
Biz kalıntıları bulduğumuzda çoktan kasabadan ayrılmış olabilir. | Open Subtitles | قد يكون غادر البلدة عندما وجدنا هذه البقايا |
Sanırım ondan hemen sonra da Cooper şehirden ayrılmış... | Open Subtitles | قالت لي أمي إن (كوبر) أتى إلى المنزل وتحدث إلى أبي وأعتقد أن (كوبر) غادر البلدة بعد فترة قصيرة من ذلك، لا... |
Bu sabah kasabadan ayrıldı, fakat sizi tapınağa götürebilirim. | Open Subtitles | .لقد غادر البلدة هذا الصباحِ .لكن يمكني أَن آخذك إلى المعبدِ |
Kasabadan gittiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت انه غادر البلدة. |
Babamın kasabadan ayrıldığını duyamamıştım hiç. | Open Subtitles | لم أعلم أنه غادر البلدة |
Şehri terketmekten başka bir şey düşünemiyor. | Open Subtitles | لقد غادر البلدة. |
Güneş batınca kasabayı terk edeceksin. | Open Subtitles | عندماتغيبالشمس، غادر البلدة. |
Ed Gorski kasabayı terk etmiş, bilmeni istedim. | Open Subtitles | . أردتك أن تعلم بأنّ (إد غروسكي) قد غادر البلدة |
Senin yaşındaki herkes çoktan kasabayı terk etti. | Open Subtitles | كل شخص بمثل عمرك غادر البلدة |
Dahası da var. Kanca kasabayı terk etti. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}هنالك المزيد (هوك) غادر البلدة |
kasabayı terk et ve Jekyll senin olsun. | Open Subtitles | غادر البلدة وسيكون (جيكل) تحت تصرّفك |
Ah, Finn. Onu yeni kaçırdın. kasabadan ayrıldı ve kimseciklere nereye gittiğini söylemedi. | Open Subtitles | (فين)، لقد فوّتِه توّاً، فلقد غادر البلدة ولم يخبرنا وجهته. |
Sana çoktan söyledim. O kasabadan ayrıldı. | Open Subtitles | سبق و أخبرتك أنّه غادر البلدة |
Kasabadan gittiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه غادر البلدة |
Şehri terketmekten başka bir şey düşünemiyor. | Open Subtitles | لقد غادر البلدة. |