Ben 8 yaşındayken gitti ve o zamandan beri de görmedim. | Open Subtitles | غادر عندما كنت في الثامنه ولم أره منذ ذلك |
Benim için ölü sayılır. Ben beş yaşındayken gitti. | Open Subtitles | لعله غادر عندما كنتُ في الخامسة مِن عمري |
- Baygınken gitti. | Open Subtitles | غادر عندما كنت فاقدا للوعي |
Hayır, ben üç-dört yaşındayken bizi terk etmiş. | Open Subtitles | لا، فقد غادر عندما كنت في الثالثة أو الرابعة |
Ben çocukken babam da terk etmişti ve sebebini hiç öğrenememiştim. | Open Subtitles | والدي غادر عندما كنت طفلاً ولم اعرف ابدا لماذا |
Bugün gördüğümüz, Samanyolu'nun çekirdeğinden gelen ışık çıkış noktasını terk ettiğinde atalarımız ölümü mağlup etmenin bir yolunu geliştiriyorlardı. | Open Subtitles | الضوء الذي نراه اليوم قادما من قلب درب التبانة غادر عندما كان أسلافنا يبتدعون طريقة |
Onunla konuşmak istediğimizi duyar duymaz ülkeyi terk etti. | Open Subtitles | لقد غادر عندما سمع بأننا نريد التحدث إليه |
Ben daha çocukken babam bizi terk etti. Bu yüzden babamı pek hatırlamıyorum. | Open Subtitles | والدي غادر عندما كنت طفلاً، لا أتذكره |