ويكيبيديا

    "غاضبين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kızgın
        
    • öfkeli
        
    • sinirli
        
    • kızgınlar
        
    • kızgınız
        
    • kızmışlar
        
    • kızdılar
        
    • kızmış
        
    • kızacaklar
        
    • kızdıracak
        
    • kızgındı
        
    • öfkeliydi
        
    • Mad
        
    • üzgün
        
    • kızıyorlar
        
    Pek çok kızgın seyirci, oyuncuların fazla paragöz olduğunu düşünüyor. Open Subtitles بعض المشجعين غاضبين لانهم يشعرون ان اللاعبين اصبحوا جشعين جدا.
    Uyanık hayata bu sorunları dökülme demek oluyor ki, kötü, onları kızgın dönüm. Open Subtitles هذا يعني أن مشاكلهم ستأتي إلى حياتهم الصاحية و يصبحوا غاضبين و أشرار
    Hepimiz kafiri öldürmek isteyen kızgın fanatikler değiliz. TED فلسنا كلنا متعصبين غاضبين متعطشين لقتل الكفار.
    Bu da, toplumda şu anda bazı fakir beyaz adamların neden bu kadar öfkeli olduğunu anlamama yardımcı oldu. TED وقد ساعدني هذا على فهم السبب في أن بعض الرجال الفقراء البيض غاضبين جدًا في هذه اللحظة في المجتمع.
    sinirli ayılar tarafından lime lime edilen 42 ölü çocuk. Open Subtitles 42 طفل ، قطعوا إلى أشلاء عن طريق دبين غاضبين
    Sana halen çınar ağaçlarını kestiğin için kızgınlar. Open Subtitles حسنا، لبد انهم لا يزالون غاضبين منك لقطع شجر الجمّيز خاصتهم.
    Bazıları kızgın, bazıları ise basit bir açıklama bekliyor. Open Subtitles البعض منهم غاضبين البعض الذين يسألون عن تفسير ببساطة
    İnsanlar kızgın olduklarında en zayıf noktalarına düşerler. Open Subtitles يكون الناس بأضعف حالاتهم دائماً عندما يكونون غاضبين
    İnsanlar kızgın olduklarında en zayıf noktalarına düşerler. Open Subtitles يكون الناس بأضعف حالاتهم دائماً عندما يكونون غاضبين
    Kızgınmışız gibi konuşuyor. Ama kızgın değiliz. Open Subtitles لقد جعلت ذلك و كأننا نبدو غاضبين نحن لسنا غاضبين
    Sana kızgın oldukları için arkadaşlarına kızıyorsun. Open Subtitles أنكِ غاضبة من أصدقاءك لكونهم غاضبين منكِ
    Yattıklarına ceza ödemiyor, kızgın kocalardan birinden kurşun yemiyor. Open Subtitles لا دعاوى تطالب بالنفقة على خليلات سابقات لا إصابات بالرصاص من أزواج غاضبين
    İnsanlar üzgün ve kızgın olduklarında daha garip oluyor. Open Subtitles .. يبدو أغرب عندما يصبحوا الناس غاضبين أو حُزانى
    Finans konusundaki cahillik, nesillerdir azınlıkları ve toplumun alt kesimini sakat bırakan bir hastalık gibidir. Ve bunun için öfkeli olmalıyız. TED فالجهل بالأمور المالية هو وباء شلّ الأقليات والطبقة الفقيرة في مجتمعنا لأجيال وأجيال، وعلينا أن نكون غاضبين حيال هذا
    Raymond ,evli bir çift yatağa asla öfkeli girmemeli. Open Subtitles رايموند المتزوجون يجب ألا يأووا للفراش غاضبين
    Ve sizler sinirli değilseniz, bu odaya ait değilsiniz demektir. Open Subtitles وإن لم تكونوا غاضبين أيضًا فمكانكم ليس في هذه الغرفة
    Hepsi de hikayelerini anlattı işler için nitelikli, terfi için nitelikli kazanamadı ve gerçekten sinirli. TED وسرد جميعهم قصصهم، مُؤهّلين للوظائف والترقيات، ولكن لم يحظوا بها، كانوا غاضبين حقاً
    Az önce Meksikalı yetkililerle konuştum ve daha önce haberdar etmediğimiz için oldukça kızgınlar. Open Subtitles السُلطات المكسيكية غاضبين أننا لم نخبرهم مبكراً
    Üstümüzü başımızı kana buladığın için sana hâlâ kızgınız zaten. Open Subtitles مازلنا غاضبين منك لأنك لطختنا بدمائك يا رجل
    Bir şeylere kızmışlar. Sanırım yabancılara karşı pek içten değiller. Open Subtitles وهم غاضبين لا يعاملون الغرباء بلطف
    Arkadaşlarım bir içki şirketi için soyunduğuma kızdılar. Open Subtitles رفقائي الواعين غاضبين لأني اروج شركة كحول
    Uzun zaman önce Saami halkı ona çok kızmış. Open Subtitles منذ زمن بعيد , شعب السامّي كانوا غاضبين منه
    Her şeye çok kızacaklar ama olsun. Open Subtitles سوف يكونون غاضبين بشأن كل شيء،
    Gücümüzün yetmeyeceği bir ev ve bizi kızdıracak bir köpek alalım. Open Subtitles فلنحصل على منزل لا يمكننا تحمل ثمنه و كلب يجعلنا غاضبين
    Bizimkiler hala çok kızgındı, bu yüzden hafta sonu için bizi büyükbabamın huzurevine bıraktılar. Open Subtitles والدينا كانوا غاضبين جدا منا لذلك كان يتوجب علينا قضاء الاسبوع في وكالة ومجتمع جدي الممل للمتقاعدين
    Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. TED والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة.
    Her şeyden önce, Mad Men'in dizi olduğunu biliyorum. Open Subtitles أولا , أنا لا أتأثّرُ بشكلٍ مفرط و أتعب بعد مشاهدة (رجال غاضبين).
    İnsanlar çok üzgün, çok sinirliydi Kahire'nin bu kirli taraflarını gösterdiğim için, ve neden ölü eşeği çerçeveden çıkarmamıştım ? TED كان الناس غاضبين جداً، ثورة غضب ذلك انني كنت أعرض الجوانب القذرة للقاهرة، ولماذا لم أقص الحمار الميت خارج الإطار؟
    Onların erkeklerinden biriyle evlendiğinize kızıyorlar. Open Subtitles غاضبين لأنكِ تزوجتِ أحد رجالهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد