Neden bir dominonun normal bir dominodan pahalı olduğunu hissediyorum? | Open Subtitles | لماذا اشعر ان الدومينو غاليه كثيرا اغلى من مجرد لعبة |
Ucuza al, pahalı sat. Amerikan usulü. | Open Subtitles | بشتريها رخيصة ويبيعها غاليه الطريقة الامريكية المثلى |
- Kızların giyinmekten hoşlandığını sanırdım. - pahalı kıyafetlerle. | Open Subtitles | ـ أظن البنات يحبن تغيير الملابس ـ ملابس غاليه الثمن |
Newport'daki restoranların pahalı ve aşırı soslu olduklarını söylemiştin. | Open Subtitles | اعتقد انك قلت ان جميع المطاعم بنيو بورت غاليه اكثر من اللازم ويكثرون الصلصه |
Mesela, çöp kamyonları, pahalıdır, ama işin aslı satılmaları ve saklanmaları zor olması, | Open Subtitles | شاحنات القمامه كمثال غاليه ولكنها في الحقيقه صعب اخفائها واصعب بيعها |
Olasıklar öyle değerlidir ki insanı kadere ve daima bizi kollayan birilerinin olduğuna inandırabilir. | Open Subtitles | الفرصه تاتى غاليه لدرجه انها تجعل الفرد يؤمن بالاله لدرجه انه يوجد شخص بالخارج يعتنى بك |
Normalde gönderirdik ama ona aldığınız kamera çok pahalı. | Open Subtitles | نفعل هذا في العادة, لكن تلك الكاميرا التي إشترتيها له, غاليه للغايه |
Hemen Detroit'te size büyük hazlar sağlayacağımızı sunarken pahalı bir yolculuğa neden çıkasınız ki? | Open Subtitles | لماذا تأخذي رحله غاليه و من الممكن ان نقدم لكي الاستمتاع هنا في ديترويت؟ |
Bir sebebi var, hiç kimse pahalı araba kullanmanı umursamıyor. | Open Subtitles | هناك سبب انه ليس هناك احد يهتم انك تقود سيارة غاليه |
Artık yargılamıyorum. Sadece burada oturup, pahalı yengeç mücveri yiyorum. | Open Subtitles | لا أنتقد بعد الآن فقط أجلس وأتناول كعكات غاليه |
Bence yemeği sen almalısın sonra da gidip bana pahalı bir hediye alırsın. | Open Subtitles | أعني, أعتقد أنت يجب أن تشتري لي العشاء ومن ثم تشتري لي هديه غاليه |
Ofislerimize taşındık hemen ardından çok pahalı diye ayrıldık. | Open Subtitles | حسناً؟ , نحن نتحرك و نخرج من المكاتب ربما لأنها كانت غاليه جدا |
Çünkü eğer yaparsan elinde müthiş yavaş, bok gibi pahalı sikko bir minibüs kalır. | Open Subtitles | فى هذه اللحظه كل ما يتبقى لك حافله غاليه بطيئه |
Ya da satın alabilirsin pahalı bir çift Altın ipliklerle, | Open Subtitles | او تستطيع شراء غاليه مصنوعه من خيوط الذهب |
Zengin ve pahalı giysilerle kendilerini donattılar, mavi, mor, kırmızı örtüler ve Mısır'da dokunmuş ince kumaşlarla. | Open Subtitles | و قاموا بتجميل أنفسهم بزينه غاليه و ملابس مُكلفه خِمارات زرقاء و أرجوانيه و قرمزيه و أقمشه من الكتان الناعم أخذوها من مصر |
Zengin ve pahalı giysilerle kendilerini donattılar mavi, mor, kırmızı örtüler ve Mısır'da dokunmuş ince kumaşlarla. | Open Subtitles | و قاموا بتجميل أنفسهم بزينه غاليه و ملابس مُكلفه خِمارات زرقاء و أرجوانيه و قرمزيه و أقمشه من الكتان الناعم أخذوها من مصر |
Gemiler pahalı, helak edecek adamım da yok. | Open Subtitles | السفن غاليه والارواح لا نهدرها |
Ama dün gece, her nasılsa Bayswater'daki Coburg Otel'de kaldığı o çok pahalı odaya 10 sterlin ödemiş. | Open Subtitles | ... و مع ذلك فالليله الماضيه نام فى الــ فندق كوبيرج فى بيزووتر و دفع فى غرفه غاليه جدا كمبياله بعشرة جنيهات |
Gıda zehirlenmesi. Çok pahalı yiyecekler yüzünden. | Open Subtitles | تسمم غذائى فواتح شهية غاليه جداً |
Özürlü rampaları pahalıdır ama ilham bedava. | Open Subtitles | سلالم المعاقين غاليه الثمن لكن الالهام حر |
Su burada çok değerlidir. Yapma be? | Open Subtitles | المياه غاليه للغايه هنا |
Çok fenayım, çünkü acayip pahalılar. | Open Subtitles | جزمتك جميله جدا حسنا انا سيئه جدا لانها كانت غاليه |