Bilmiyorum. Ama bizimkilerse, onları çok gizli tuttukları kesin. | Open Subtitles | لا أعرف , ولكن إن كانت تابعة لنا فلابد أنهم أبقوها فى غاية السرية |
19. yüzyılın başları için çok gizli ve çok ileri bir teknolojiydi. | Open Subtitles | في القرن التاسع عشر كانت هذه شركة في غاية السرية ذو تكنولوجيا عالية |
Verdiğim çok gizli ve son derece hassas bilgilerden sonra... | Open Subtitles | والآن، وقد أطلعتك على هذه المعلومات التي في غاية السرية والحساسية |
Konumu kalıcı hale gelmeden öyle gizli bir bilgiyi bilemez. | Open Subtitles | لا يجب عليها أن تعلم أسرار فى غاية السرية ألا أذا أصبح دورها دائم |
Hayır, gizli bir operasyonun gizliliğini sürdürüyorum o kadar. | Open Subtitles | لا ، أنا أحافظ على العملية ، في غاية السرية |
Babanın görevi çok gizli olduğu için bu insanlar da öğrenmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | على الرغم أن مهمات والدك في غاية السرية ولكن هؤلاء الناس يريدون أن يعرفوا بشأنها |
Evinde o kadar çok gizli madalyası var ki... onları kimseye gösteremiyor. | Open Subtitles | ...فلديه ميداليات فى غاية السرية لا يمكنه أن يعرِضهم أبدا على أي شخص |
- Size bir görev vereceğim. çok gizli. | Open Subtitles | إنها في غاية السرية و أولوية قصوى |
Hayır, dalga geçmiyorum. Anlamıyorsun. Sana söylediğim her şey çok gizli. | Open Subtitles | أنا لا أمزح إنها في غاية السرية |
Esas nokta çok gizli bir deney. | Open Subtitles | انة يتعلق بتجربة فى غاية السرية |
çok gizli soruşturma bilgilerini biriyle paylaşmamın hiçbir yolu yok! | Open Subtitles | ! من المستحيل أن أقول لشخص عن معلومات في غاية السرية إن لم تخرج إلى الشعب |
Whitney "Tapınak" adlı çok gizli bir projenin programlayıcısıydı. | Open Subtitles | "ويتني" كان مبرمجاً لمشروع في غاية السرية تحت اسم "سنشواري" |
Flavia, beni korkuttun. Sen bilgili bir adamsın ve çok gizli kalması gereken bir konuda yardımın gerek. | Open Subtitles | أنت رجل مُحنك ومُساعدتك مطلوبة، بمسألة في غاية السرية... |
çok gizli hükümet dosyalarına girdin! | Open Subtitles | ملفات حكومية في غاية السرية اووو, I'm all puckered |
Hepimizin dünyanın en ünlü birinci sınıf ayyaşı olarak tanıdığımız bu adam yaygın olan akşamdan kalmalığa çare olacak bir iksir üretilmesi için çok gizli bir bilimsel proje yürütülmesini istedi. | Open Subtitles | و الذي نعرف بأنــه أشهــر سكّيــر في أشخاص الطبقة السامية في العالم أعطى الأمر بإنجاز مشروع علمي في غاية السرية يُطوَّر فيه إكسيــر لعلاج صداع الشراب الصباحي المعروف |
Verdiğim çok gizli ve son derece hassas bilgilerden sonra... | Open Subtitles | والآن بما أني أعطيتك معلومات ...حساسة في غاية السرية |
Muhtemelen senin de bildiğin gibi, Lana ölmeden önce benden çok gizli bir araştırmanın sonucunu çalmayı başardı. | Open Subtitles | كما قد تعرفين ذلك (قبل "موت" (لانا إستطاعت أن تسرق مني وثائق أبحاث في غاية السرية |
Paxton ve ben çok gizli bir projede beraber çalışıyorduk. | Open Subtitles | أنا و (باكستون) كنا زملاء بقضية في غاية السرية |
Bahse girerim bu bilgisayar çipinin anlamı, bu adam gizli bir şey üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | اراهن أن هذه الرقائق ... تعني أن هذا الرجل كان يعمل على شيء في غاية السرية |