Bazen öğle arasında depoyu doldurmam gerekiyor ama buna değer. | Open Subtitles | لدي مشاكل في الوقود تستهلك مصروف غدائي, لكنها تستحق ذلك |
öğle yemeğimi getirdin, biraz erken değil mi? | Open Subtitles | آه، لقد أحضرتِ غدائي. أليس الوقت مبكراً قليلاً ؟ |
Bu, benim öğle yemeğimi kustuğumdan beri aldığım en iyi haber. | Open Subtitles | رائع، أنه أفضل خبر سمعته منذ أن تقيَأت غدائي |
Öğretmenlik yapmaya başladığından beri çocuklar yemek paramı alıyor. | Open Subtitles | منذ أن بدأتي بالتعليم ، الأطفال بدأوا يأخذون مال غدائي |
Eski bir arkadaşım, ama onunla yemek yemek morgta yemeye benziyor. | Open Subtitles | ولكن كأنني سأتناول .. غدائي داخل المشرحة |
İkimiz çok eğleneceğiz. - Bu öğle yemeğim mi? | Open Subtitles | وسنقضي وقتا ممتعا سوية هل هذا غدائي ؟ |
Ve Öğlen yemeğimi devirip, kızımdan özür dilememek mi? | Open Subtitles | و لتسقط وجبة غدائي و أن لا تعتذر لإبنتي؟ |
Sana yapılacakları hakkettin. Seni beklerken öğle yemeğimi kaçırdım. | Open Subtitles | أنا تستحق الذي يحدث إليك أنا تغيبت عن غدائي وأنا منتظرك |
O kadar ciddi ki çoğu zaman öğle yemeğinde bile okumam gerekiyor. | Open Subtitles | جدي لحد أني أتنازل غدائي على كتبي كل يوما |
Şimdi, eğer izin verirsen, öğle yemeği arası vereceğim. Bay bay. | Open Subtitles | الآن لو تسمح لي لأنه وقت غدائي الى اللقاء |
öğle yemeği için ara vermeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أُفكّرُ بالأَخْذ إستراحة غدائي. |
Şimdi git bana öğle yemeğimi hazırla ve saat tam 12:00'de umumi tuvalate getir. | Open Subtitles | الآن, جهز غدائي و ضعه في المرحاض في الساعة 1200 |
İhtiyacı olan bir polis için öğle paydosumu feda edebilirim. | Open Subtitles | أقلّ ما يمكنني فعله هو تفريغ ساعة غدائي لأجل شرطيّ في وقت حاجة |
yemek zamanı geldi. Ama önce başka ihtiyaçlar. | Open Subtitles | إنها وجبة غدائي تناديني ولكنك ناديتني أولاً |
Devriyeme geç kalıyorum. Ama 13:00'da yemek aram var. | Open Subtitles | أنا متأخرة عن دوريّتي ، ولكن سأخبركِ إستراحة غدائي في الواحدة |
Anlaşılan yemek spetimin anahtarını kaybetmişim ve çok acıktım. | Open Subtitles | ,يبدو أنني فقدت مفتاح صندوق غدائي وأنا جائع |
Bana yemek ısmarladığın için teşekkürler. Biraz paraya sıkışığım da. | Open Subtitles | شكرا لدفع حساب غدائي اليوم أنا أمر بضائقة مالية |
öğle yemeğim. | Open Subtitles | هذا ليس من أجل المسابقة، إنه غدائي |
İsminizi Başkomiser Brass verdi. öğle yemeğim kimsenin umurunda değil, değil mi? | Open Subtitles | -من يكترث إن ماكنت بمنتصف غدائي ، حسنٌ؟ |
Üzgünüm. Öğlen yemeklerinde çalışmayı bırakmalıyım. | Open Subtitles | آسفة، يجب عليّ التوقف عن العمل أثناء فترة غدائي. |
- Daha öğle yemeğini yemedim. - Baba, şimdi seansım var. | Open Subtitles | إنني لم أتناول غدائي بعد - أبي, لدي جلسة الآن - |