| yarın Çin yeni yılı eğer sorun varsa... | Open Subtitles | غداَ هي بداية السنة الصينية الجديدة وسأشرح له كل شيء حينها |
| Restoranın yarın açık mı? | Open Subtitles | .غداَ هي السنة الصينية الجديدة هل ما زال المطعم مفتوحاَ ؟ |
| İlk önce, yarın sabah erkenden onlarla İmparatoriçe Restoran'da buluşacağım. | Open Subtitles | أولاَ سألتقي بهم في مطعم الإمبراطورة غداَ صباحاَ |
| yarın sana altı düzine kırmızı gül alacağım. | Open Subtitles | غداَ يجب أن أشتري لكي ستة درزينات من الورود الحمراء |
| yarınki satışta bayağı katılımcınız olacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وأنة سيكون لديك إقبال على عملية البيع غداَ |
| Akşam trafiğinde gelemem. yarın döneriz. | Open Subtitles | ولست أميل لمقاتلة زحمة المرور أظنني سأذهب غداَ |
| Ben de yarın Viyana'dan kalkacak bu ucuz uçak biletini buldum. | Open Subtitles | لذا اشتريت أرخص تذكرة تغادر أوروبا وهي التي ستقلع من فيينا غداَ |
| Bir turist. Amerikalı. yarın sabah memleketine dönüyor. | Open Subtitles | لقد كان ماراَ من هناك ، إنه أمريكي سيغادر صباح غداَ |
| Hayır, şu anda hiç bir karar almamız gerekmiyor. Çocukların testlerinin sonucunu yarın alacağız. | Open Subtitles | لن نتخذ أي قرار الآن سوف نسمع نتيجة الفحص غداَ |
| Hayır sana söyledim. yarın buradan çıkamam Bay Walker. | Open Subtitles | لا ,لا لقد قلت لك لن أغادر المكان غداَ يا سيد واكر |
| yarın gelecektim ama,ne kadar erken olursa o kadar iyi. | Open Subtitles | كنت سآتي غداَ لكن كلما إستعجل الأمر كان أفضل |
| yarın zor işlerin peşinde koşacaksın. | Open Subtitles | نوماَ هنيئاَ غداَ سوف تغني للغداء الذي تصنعه |
| yarın tekrar gelin. Şu anda akşam yemeği vakti. Dükkanı kapatıyorum. | Open Subtitles | عد غداَ، أنه موعد العشاء أنا اغلق المحل نفتح غداَ الساعة السادسة |
| yarın, Velez Havayolları'nın 180 uçuş sayılı uçağının JFK Havaalanı'ndan kalkışından kısa bir süre sonra düşmesinin birinci yılı. | Open Subtitles | غداَ سيكون الذكرى السنوية الأولى على إنفجار الطائرة رقم 180 عند إقلاعها من مطار جي أف كي |
| yarın seni burada bekliyor olacağım. | Open Subtitles | حسنا غداَ ساكون هنا بانتظارك في الظهيرة اذا أردت أن تأتي |
| yarın hastaneye gidip anneme günlüğümü göstereceğime söz verdim. Artık annem geç saatlere kadar çalışmıyor, alkol kullanmıyor, ve onu her istediğimde görebiliyorum. | Open Subtitles | غداَ سأذهب للمدرسة وسوف أري مذكراتي لأمي |
| Asistanlarımla irtibata geçerseniz, yarın kısa bir süre müsait olabilirim. | Open Subtitles | لكنك إذا أتصلتى بأحد مساعدينى , ربما أعقد إجتماع صغير غداَ |
| Şu NEA ödeneği ile ilgili yarın senatoda savunması vardı ve- | Open Subtitles | تريد أن تشهد في مجلس الشوخ غداَ في اجتماع واشنطون عن زوال استثمار وكالة الطاقة |
| Ama bazen biraz durup nelerden vazgeçmemiz gerektiğini hatırlamalıyız işte bu yüzden hepinizi yarınki büyük "tantanaya" davet ediyorum. | Open Subtitles | لكن أحياناَ علينا أن نتوقف مفكرين ماذا علينا أن نخسر لهذا أدعوكم غداَ جميعاَ بطريقتنا الخاصة |
| yarınki görüşme için kıyafetin. Paltonu sabah seçeceğim. | Open Subtitles | هذه هى الملابس التى سترتديها فى مقابله الغد و الحذاء سأختاره لك غداَ |
| Tatlım dinle, Luke'un Yarına yetişmesi gereken hiç başlamadığı bir projesi var. | Open Subtitles | " لوك " لديه مشروع ضخم في المدرسة غداَ لم يبدأ به بعد |