"غرفة الأدلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kanıt odasına
• kanıt odasında
• Kanıt odasından
• Kanıt odasının
• Kanıt odasındaki
• kanıt odası
• delil odasına
• delil odasından
• kanıt odasını
• Delil odasında

kanıt odasına giremem.
كلا، كلا، كلا، لا يمكنني اختراق غرفة الأدلة

Peki, beni kanıt odasına sokabilir misin dediğimde sende anahtarının olmadığını söylemek aklına gelmedi mi?
حسناَ حين طلبت منك إدخالي غرفة الأدلة لم تظنه كان الوقت المناسب لتخبرني أن المفتاح ليس معك ؟

Eğer sakinleşmek istiyorsa kanıt odasında biraz sakinleştirici var bana onları çıkarmaya bir izin verseydiler.
إن أردت التهدئة يوجد بعض المخدرات في غرفة الأدلة إن سمح لي أحدهم إخراجها

Kanıt odasından birini tanıyorum, bana bir iyilik borcu var.
أعرف رجل في غرفة الأدلة وهو يدين لي بعروف

Kanıt odasının şifresini kırmak lazım.
أحتاج إلى سرقة شفرة مفتاح غرفة الأدلة

O Kanıt odasındaki her şey havada uçuşacak, bu da fazlaca gürültü koparır, bu seni şaşırtabilir.
سوف يطير كل شيء في غرفة الأدلة سوف تقوم بضجيج لا مثيل له وها هو يذهب عنصر المفاجأة

Gerçek sent şu an kanıt odasına konuluyor.
البنس الحقيقي وضِع في غرفة الأدلة تقريبـًا الآن

kanıt odasına götür ve tabloyu alabilirsin.
فقط خذيه إلى غرفة الأدلة وتلك اللوحة ستكون لك

kanıt odasına girip benim için bir şey alacaksın.
ستذهب إلى غرفة الأدلة وتستعير شيئاً ما لي

kanıt odasına girip benim için bir şey alacaksın.
ستذهب إلى غرفة الأدلة وتستعير لي شيئًا ما

kanıt odasına girme yetkisi olan herkesin geçmişini araştırdım.
أجريت تحقيقاً عن ماضي جميع الموظفين المخول لهم الوصول إلى غرفة الأدلة

Onu kanıt odasına girdikten sonra rehin almış, yani hiç bir fikri yok.
لا، لقد تم أخذه بعد اقتحام غرفة الأدلة لذلك ليس لديه فكرة

Hayır, hayır. Bunu kanıt odasında araştırma yaparken aldım.
لا، كان عليّ البحث عنه في غرفة الأدلة.

O kanıt odasında 40 ajan vardı.
كان هناك 40 عميلاً في غرفة الأدلة تلك

kanıt odasında saklıyor "Faili Meçhul olaylar 1972 yılı" yazan kutuda.
خبئها في غرفة الأدلة في صندوق رقمه "قضايا باردة 1970"

Kanıt odasından Josef Wiesel'in günlüğü yukarı getirmenizi istiyorum.
كنت أحتاج جوزيف لإحضار مذكرات ويزل من غرفة الأدلة

Narkotik şubesinde, polisin biri, Kanıt odasından... 500,000 papel değerinde kokain yürütmüş.
...على ما يبدو أن شرطيا ما من قسم ما سرق ..ما قيمته نصف مليون دولار من الكوكايين من غرفة الأدلة

Polisler önce mala el koyuyor, ardından herkesi tutukluyor son zerresine kadar paylaşarak Kanıt odasından çıkartıp bize geri satıyor ve temelde piyasayı kendileri kontrol ediyorlardı.
الشرطة تستولي عليها، وتقبض على الجميع ومن ثم يبدأوا بأخذها من غرفة الأدلة يقـلّـلوا من جودتها جداً ثم يبيعونها مجدداً لنا

Kanıt odasındaki kayıt memurumuz.
انه موظف الممتلكات، ويعمل في غرفة الأدلة

Aşağıdaki odalar, sadece bakım odası ve kanıt odası.
إن الغرف السفلية الوحيدة هي غرفة الصيانة و غرفة الأدلة

Winona delil odasına bir şeyler bırakıyor. - Art. - Winona.
" وينونا " تضع شيئاَ في غرفة الأدلة " آرت "

Polisler mala el koyar ve herkesi tutuklar, ve sonra da delil odasından dışarı çıkarırlar.
الشرطة تستولي عليها، وتقبض على الجميع ويأخذوها ثانية من غرفة الأدلة

kanıt odasını kastettiğini sandım, kafesi değil.
توقعتك قصدت غرفة الأدلة وليس القفص

Delil odasında bir sürücü olduğunu biliyoruz.
‫نعلم جميعاً أنه قرص صلب ‫موجود داخل غرفة الأدلة