Kullanabileceğim bir ofis yemek odasında daha iyi yemeklerin olması. | Open Subtitles | حسنأ , انا استطيع استخدام مكتب ومقرمشات افضل فى غرفة العشاء |
Jack Crawford'a Hannibal Lecter'ın kobalt mavisi yemek odasında oturduğumu gösterişli Leda'lı bitki bahçesini, kuğulu şömineyi ve köşede nöbet geçiren seni Jack Crawford'a anlatmamı. | Open Subtitles | لأخبر جاك كروفورد بأني جلست في غرفة العشاء الكوبالتية الزرقاء عند هانيبال ليكتر عشبة معطرة فاخرة |
Jack Crawford'a Hannibal Lecter'ın kobalt mavisi yemek odasında oturduğumu gösterişli Leda'lı bitki bahçesini, kuğulu şömineyi ve köşede nöbet geçiren seni Jack Crawford'a anlatmamı. | Open Subtitles | لأخبر جاك كروفورد بأني جلست في غرفة العشاء الكوبالتية الزرقاء عند هانيبال ليكتر عشبة معطرة فاخرة |
yemekhanede bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك و أنتَ تنظر لى أنا فى غرفة العشاء |
Kesinlikle aynı fikirdeyim. İlk olarak, kasemi yemek odasına taşımak istiyorum. | Open Subtitles | بالضبط كأفكاري، أولاً أريد نقل وعائي إلى طاولة غرفة العشاء |
Bu durumda, Lordum yemek salonuna bir tane daha hizmetçi almalıyız. | Open Subtitles | كما هو الحال ياسيدي. سنضطر لوجود خادمه في غرفة العشاء. |
Üstelik yemekhanede yangın var ve Kazami'nin nereye gittiğini de bilmiyoruz. | Open Subtitles | كما أن هناك حريقاً في غرفة العشاء على ما يبدو ولا أنسى أننا لا نعلم مكان كازامي |
Muhtemelen yemekhanede patlama olmuştur. | Open Subtitles | ما الذي حدث يا ترى؟ انفجار في غرفة العشاء على الأرجح |
Ayrıca yemekhanede yangın çıkmış! | Open Subtitles | لقد طُعن ! كما أن هناك حريقاً في غرفة العشاء |
Hazırsanız, yemek odasına geçebiliriz. | Open Subtitles | إنْ كنتم متأهبين، سأرافقكم إلى غرفة العشاء. |
Gevezelik ederek vaktimizi boşa haracayabiliriz ya da adamlarımın yemek salonuna sakladığı patlayıcıyla uğraşabilirsiniz. | Open Subtitles | أو بوسعكم التعامل مع المتفجرات التي ذرعتها رجالي في غرفة العشاء الرسمي. |