Galiba gördüğüm yayından dolayı beni köprü üstünden uzaklaştırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان يحاول إبعادى عن غرفة القيادة بسبب ذلك الإرسال الذى شاهدته |
Tüm gereksiz mürettebat köprü üstünü boşaltsın. | Open Subtitles | اخرج الأشخاص غير الضروريين من غرفة القيادة |
Uzay giysilerinizi giyin ve Kabin basıncını düşürün. | Open Subtitles | أريدكم أن تلبسوا ملابس الفضاء و تقللو من ضغط غرفة القيادة |
Verildi. Ben köprüde olacağım. Cevapları istiyorum. | Open Subtitles | موافق , سأكون فى غرفة القيادة , أريد إجابات |
köprüye dönüp, ne yapabileceğime bakacağım. | Open Subtitles | سأعود إلى غرفة القيادة لأرى ما أستطيع عملة |
Hemen kokpite gidip kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نذهب إلى غرفة القيادة لنتأكد من الكابتن |
Sen ve Hunsicker, pruvadan geçerek komuta odasına ulaşın. | Open Subtitles | أنت و هانسيكر سوف تدخلون غرفة القيادة من المقدمة |
Görüntüleri Komuta Merkezi'nden takip edeceğiz. | Open Subtitles | سنراقب التسجيلات البصرية من غرفة القيادة |
Pilot kabinine uğrayın ve size hediyelerinizi verelim. | Open Subtitles | . مروا على غرفة القيادة, وسوف نعطيكم أجنحـة |
Etkisini kırabilirim, ancak bunu köprü üstünden yapmam gerekir. | Open Subtitles | وينبغي أن أكون قادراً على تجاوزه ولكن سوف أحتاج إلى القيام بذلك من غرفة القيادة |
Şu anda köprü radyasyonla doluyor. | Open Subtitles | الآن غرفة القيادة ستغرق في الإشعاع |
Merkez köprü, J.A.' yı alın | Open Subtitles | غرفة القيادة , إلتقط السماعة |
Kabin uçtu, duvarı kurcalamasan daha iyi olur. | Open Subtitles | لقد اختفت غرفة القيادة من الأفضل أن لا تلمس ذلك الجدار |
- Haklısınız, Kabin gitmiş. | Open Subtitles | أنتِ محقة لقد اختفت غرفة القيادة لكن إذا انفصلت الغرفة عنا |
Kabin kapısını ikinciye açma riskini göze alamam, bu kapıyı deneriz. | Open Subtitles | لا يمكنني المخاطرة بفتح باب غرفة القيادة مرتين لكن لدينا ذلك الباب |
Sanırım, temasa geçtiğimiz sırada köprüde olma isteğim... | Open Subtitles | سأقبل إذا طلبي أن أكون في غرفة القيادة ...عندما تقومون بالاتصال غير مقبول |
Kaptan köprüde. | Open Subtitles | الكابتن فى غرفة القيادة |
Onu köprüye götürün. | Open Subtitles | خذه إلى غرفة القيادة. |
Birisi kokpite girip onlara işaret vermeli. | Open Subtitles | يجب أن يذهب أحد إلى غرفة القيادة ويرسل إشارة لهذه النفاثة |
Devon, Jonah benimle komuta odasına gelin. | Open Subtitles | ديفون)، (جونا)، رافقاني) إلى غرفة القيادة |
Komuta Merkezi'nde aniden beliren yeni cihazı araştırmadın mı? | Open Subtitles | ظهرت فجاة في غرفة القيادة ؟ |
- Sizi gördüm! - Hepimiz gördük. - Pilot kabinine gittin. | Open Subtitles | لقد فعلنا جميعا - لقد دخلت إلى غرفة القيادة - |
- Pilot kabini gitmiş. | Open Subtitles | لقد اختفت غرفة القيادة - لا تكوني سخيفة - |
Baksana, niye ikimiz kaptan köşküne geçip Juan'ın burada büyüsünü yapmasına izin vermiyoruz? | Open Subtitles | الآن، أنظر، لماذا أنا وأنت ... أوه، نذهب إلى غرفة القيادة هناك ممم. |