Kendime rahat yataklı büyük bir oda alıp... | Open Subtitles | ارغب بالحصول على غرفة كبيرة مع سرير كبير ناعم |
Hepimiz için büyük yataklı, büyük bir oda. | Open Subtitles | غرفة كبيرة واحدة وسرير كبير واحد لنا جميعا |
Ben genellikle, bu kadar büyük bir oda kullanmam, ama Bay caldwell ... | Open Subtitles | نعم, انا لا املك بالعادة غرفة كبيرة بهذا الحجم |
Böyle bir odam olsa, tavana asardım, vantilatör gibi. | Open Subtitles | إذا كان لدى غرفة كبيرة مثل هذه , سأعلقها .من السقف مثل المروحة |
Senin için kocaman bir oda çoktan hazırlandı. | Open Subtitles | لدينا غرفة كبيرة لأجلكِ |
büyük bir oda bulana kadar eşyalarımın bir kısmını burada bırakmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت أخزّن بعض أشيائي هنا... حتّى أحصل على غرفة كبيرة تكفي لوضعها بها |
Bu paketlenmesi gereken büyük bir oda. | Open Subtitles | إنها غرفة كبيرة علي أن أقوم بجمعها |
büyük bir oda, binanın kuzeyinde. | Open Subtitles | غرفة كبيرة, الجانب الشمالي من المبنى |
Bayan Grose size büyük bir oda vermek istedi... fakat dedim ki, "Sadece uyurken orada olacak. " | Open Subtitles | - نعم. السّيدة جروس أرادتْ إعْطائك غرفة كبيرة... لَكنِّي قُلتُ، "هي سَتَكُونُ هناك فقط وقت النوم" |
Bak gerçekten büyük bir oda. | Open Subtitles | تحسسيها إنها حقا غرفة كبيرة |
Vay, ne kadar büyük bir oda. | Open Subtitles | إنها غرفة كبيرة |
Evet, büyük bir odam var. | Open Subtitles | لقد حصلت على غرفة كبيرة وجميلة |
- Senin için kocaman bir oda çoktan hazırlandı. | Open Subtitles | "لدينا غرفة كبيرة لأجلكِ" |