ويكيبيديا

    "غرفتك في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • odan
        
    • odana
        
    • odanda
        
    • odanızda
        
    Yukarıda, odan yukarıda. Ben kanepede yatarım. Open Subtitles في الأعلى ، غرفتك في الأعلى سأنام على الاريكة
    odan ikinci katta. Eşyalarını oraya koyabilirsin. Open Subtitles غرفتك في الطابق الثاني خذي أغراضك للأعلى هناك
    Sanırım Dijon'a yerleşip gece odana bir hırsız gibi gireceğim. Open Subtitles أظنني سأنتقل للعيش في ديجون لكي أتمكن من التسلل الى غرفتك في الليل كاللص
    Maya, derhal odana gidiyorsun. Bu konuda bir şey bilmiyorsun. Open Subtitles مايا اذهبي إلى غرفتك في الحال أنت لا تعلمي شيء عن هذا الأمر
    Otel odanda, üstümde gömlek yokken ne yapacağız peki? Open Subtitles ما الذي سنفعله و أنا أنتظر في غرفتك في الفندق و أنا غير مرتدي لقميصي ؟
    Hafta sonu için sizin odanızda kalacağımızı sanıyorduk. Open Subtitles من المفترض ان نبقى في غرفتك في عطله نهايه الاسبوع هذه
    odan üst katta arkada. Open Subtitles غرفتك في الأعلى في مؤخرة المنزل
    odan üst katta arkada. Open Subtitles غرفتك في الأعلى في مؤخرة المنزل
    Üst sol köşede senin odan var. Open Subtitles وتلك غرفتك في الأعلى إلى اليسار
    Otel odan hazır! Open Subtitles غرفتك في الفندق جاهزة
    odan hemen şu tarafta. Open Subtitles غرفتك في الأسفل هناك
    Otel odan ne kadar büyük? Open Subtitles كم تسع غرفتك في الفندق؟
    Buz mağaralarında beni zayıflattıktan sonra yurt odana gittim. Open Subtitles بعد أن أحبطتني في الكهوف المجمدة ذهبت الى غرفتك في المهجع
    Buradaki eğlencem bittikten sonra hastanedeki odana gideceğim. Open Subtitles عندما أنتهي من المرح هنا سأتوجّه إلى غرفتك في المستشفى
    Ya da hastane odana girip yeni doğmuş çocuğunu kucağına aldığı o gün gelecek. Open Subtitles وجد وصفته في الانترنت أو حين يمشي نحو غرفتك في المستشفى حاملاً طفلك الصغير
    Oh, kaygılanma eğer istersen hala yurtdaki odana geri gidebilirsin dizlerin üzerine çökebilirsin ve yatağının kenarında dua edebilirsin. Open Subtitles لا تقلق تستطيع أن تعود إلى غرفتك في السكن و تسجد على ركبتيك
    Karanlıkta odana giden merdivenden çıkarken önünde bir basamak daha olduğunu sanmak gibi. Open Subtitles إنه يشبه صعود الدرج إلى غرفتك في الظلام، وأنت تظن أنه توجد درجة أخرى أكثر مما يوجد في الواقع.
    "Gecenin ortasında odana geldim, ve iç çamaşırını çıkarttım." TED "جئت إلى غرفتك في منتصف الليل، نزعت ملابسك الداخلية".
    Dürbünü var ve Colony'deki odanda üstünü değiştirirken seni izliyor. Open Subtitles وينظر اليكي عندما تخلع ملابسك في غرفتك في المعسكر
    Hastane odanda kutlama yaptık. Bir aile olarak ilk gecemizdi. Ama son olacağını bilmiyorduk. Open Subtitles لنا ليلة أول بالمستشفى غرفتك في أحتفلنا الأخيرة ستكون أنها نعلم لم كعائلة
    Kim'in öldürüldüğü sırada odanızda olduğunuzu ifadenizde belirtmişsiniz. Open Subtitles عند أخذ إفادتك قلت أنك كنت في غرفتك في ذلك الوقت عندما قتلت كيم
    Otel odanızda buldum. Open Subtitles وجدناها في غرفتك في الفندق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد