Orası bizim odamız ve orada benim de eşyalarım olmalı. | Open Subtitles | فيجب أن تبدأي في المساومة هذه غرفتنا وأريد حاجياتي فيها |
Bizim yatak odamız aşağı katta. Ama en güzel manzaralı oda seninki. | Open Subtitles | غرفتنا فى الأسفل لكن لديك أفضل منظر فى المنزل |
Eski odamızda kalabilirsin. Anne ve babamın odasında kalırım ben. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على غرفتنا السابقة وأنا سأقوم بترتيب غرفة والدينا |
Hadi gel tatlım, odamızda zamanında annemle babamın yattığı büyük, gıcırtılı ahşap karyola duruyor mu bir bakalım. | Open Subtitles | هيا، عزيزتي، لنذهب لنرى إن كانت غرفتنا مازالت تملك سرير كبير ومصدئ الذي إعتاد أمي وأبي أن يناما فيه |
Şimdi, Neden odamıza çıkmıyoruz ve birbirimize saygıyla saygısızlık yapmıyoruz? | Open Subtitles | الآن، لما لا نذهبُ إلى غرفتنا ونقلل احترام بعضنا باحترامٍ؟ |
Moteldeki odamızı ayırttım. Bu gece yalnız kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | .. حجزت غرفتنا في النزل ولا أريد أن أكون وحدي الليلة |
Önce bizimle olmaması gereken oda arkadaşının vampirlerden haberi olma ihtimali çıkıyor. | Open Subtitles | أوّلًا شريكة غرفتنا التي لم يُفترض أن تشاركنا، تعلم بشأن مصّاصين الدّماء. |
Sanki korno ve fagotlu bir sualtı senfonisi otel odamızın tuvaletinde çalınıyor gibiydi. | Open Subtitles | لاصوات كأنها سمفونيه تحت الماء وابواق فرنسية والباسوون تخرج من الحمام في غرفتنا |
odamız dışında başka bir yerde giyebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | لماذا لا تريدينى أن أرتدى هذه السترة الا فى غرفتنا فقط ؟ |
Diyelim ki burası bizim gizli odamız ve konuşmak için sesimizi kullanamayız. | Open Subtitles | دعينا نتظاهر بأن هذه هي غرفتنا السرية ولا نستطيع إستخدام أصواتنا في التحدث |
Eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa bizim odamız koridorun sonunda banyonun karşısındaki oda. | Open Subtitles | إن كان هناك أي شيء تحتاجون إليه غرفتنا في اّخر الرواق مقابل الحمام |
Yaklaşık 20 dakika sonra odamızda buluşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك أن توافينا في غرفتنا بعد حوالي دقيقة؟ |
Yaklaşık 20 dakika sonra odamızda buluşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك أن توافينا في غرفتنا بعد حوالي دقيقة؟ |
-Bakıcı bana, odamızda iki küçük çocuğun öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | جليسة الاطفال اخبرتني ان ولدين صغيرين قد ماتوا في غرفتنا |
12 kitaptan sadece birini okuyor, ve sadece birkaç derse giriyor, sınavdan birkaç gün önce de odamıza gelip bizden onu sınava çalıştırmamızı istiyor. | TED | يقرا كتابا واحدا من اصل 12 ويحضر بضع محاضرات، يحمل نفسه الى غرفتنا قبل بضعة ايام من الامتحان ليحظى ببعض الدراسة. |
odamıza biraz yemek getir Boris. Bir atı yiyebilirim. | Open Subtitles | ارسل الينا بعض العشاء فى غرفتنا يمكننى التهام حصان |
Böylece tepeden aşağı inip eve gidebilir odamıza çıkan merdivenleri tırmanabilir ve hediyesini ona verebilirim. | Open Subtitles | ومن ثم يمكنني النزول من على التل والسير للمنزل وصعود الدَرّج إلى غرفتنا ومن ثم يمكنني تقديم الهدية لها |
odamızı yeniden dekore etmeye beraber karar verelim istiyorum. | Open Subtitles | أريد منا أن نقرر كيف نقوم بتصميم غرفتنا مع بعضنا البعض |
İlk gece çocuklara, bizimkine bitişik bir oda tuttuk. | TED | في الليلة الأولى كنا قد حجزنا غرفة للطفلين إلى جانب غرفتنا مباشرة. |
Şimdi hatırlıyorum. Hatırlıyor. Lilly yatak odamızın camını vitray yapmıştı. | Open Subtitles | ليلي كانت تصنع زجاج ملون لنافذة فى غرفتنا رأيت قطعة الزجاج الجميلة هذه، فى ساعة غذائى |
odaya kadar bile beklemeye dayanamadığını söyledin. Hadi! | Open Subtitles | قلت للتو أنك لا تطيقين الإنتظار حتى نعود إلى غرفتنا, هيا |
İtiraf et. odayı bedavaya alışım çok iyiydi. | Open Subtitles | هو بارد جدا الطريق حصلت علينا غرفتنا المجّانية. |
Silah sesini duyduğumuzda, elinde bir bıçakla bizim odada başımda duruyordu. | Open Subtitles | لدى دويّ الطلق الناريّ كان واقفًا لديّ في غرفتنا حاملًا سكينًا. |
Ama sen de yatak odamızdan önemlisin, o yüzden ranzayı battaniye kalesine koyduk. | Open Subtitles | غرفة اللعب مهمة جدآ عنى اى واحد منا لكن انتى مهمة اكثر من غرفتنا |
Oyun oynadığın yerden zevk almak için odanı temizlemeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك بأن نحظى ببعض المرح وننظف غرفتنا ؟ |
Ve bizim yurtta futbol müsabakası vardı. | Open Subtitles | و جميع من في غرفتنا لديهم منافسة كرة قدم |
Yatağa uzanıyor ve TV'nin sesini öyle açıyor ki bizim odadan duyuyoruz. | Open Subtitles | لذا يكمن في السرير ويرفع الصوت كثيرا لدرجة أنه يمكننا سماعه في غرفتنا |
Bizimki burası. | Open Subtitles | ها هى غرفتنا |
Teşekkürler. Chrissie, odalarımızda parti sonrası devam ediyor muyuz? | Open Subtitles | مارأيكم بإكمال الحفلةِ في غرفتنا بالفندق |