Bu gece benim odama gel, tüm sevgimle kapıları kendi ellerimle açacağım. | Open Subtitles | ثم ، اٍحضر اٍلى غرفتى الليلة و سأفتح لك الأبواب بسعادة بيدى |
Benden kaçtı, sonra kendi bana geldi. Gece geç saatte odama geldi. | Open Subtitles | اولا, تحاشانى, ثم اقحم نفسه علىّ, وحضر الى غرفتى متأخرا ليلا |
Oh! Senin bir köpeğin mi var. Benim odamda sadece şampuan var. | Open Subtitles | لقد حصلتى على جرو كل ما حصلت عليه فى غرفتى هو الشامبو |
Kendisine, tüm saygılarımı ileterek yukarı gelip odamda beni görmesini rica eder misiniz, lütfen? | Open Subtitles | هلا أبلغتها تحياتى وتطلب منها مقابلتى فى غرفتى ؟ |
Gece bir şeye ihtiyacı olursa odam verandanın sonundaki. | Open Subtitles | غرفتى اخر حجره فى الممر تحسبا لأن يحتاج أى شىء أثناء الليل |
Ne zaman yemek yapsan, ne zaman odamı toparlasan. Seni seviyorum anne. | Open Subtitles | عندما تطبخين طعامى عندما تنظفين غرفتى أحبك يا أمى أحبك يا أمى |
Gelip dairemde bir içki içmelisiniz. Umarım size iyi bir oda vermişlerdir. Otel boş. | Open Subtitles | لابد أن تأتى لزيارتى فى غرفتى أتمنى أن تكون غرفتك جيدة |
Peki odamdan nasıl çıktığım hakkında herhangi bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | وهل تعرفون ما دفعنى لان اخرج من غرفتى فى المقام الاول ؟ |
"Aniden bir tıkırtı geldi, Sanki biri usulca vurdu vurdu kapısına odamın." | Open Subtitles | فجأة سمعت نقر كأن شخص ما يطرق يطرق بلطف يطرق باب غرفتى |
Söyle Brogan-Moore odama gelsin. Mayhew'u da gönder. | Open Subtitles | أحضر بورجان مور اٍلى غرفتى و مايهيو أيضا |
Buraya kadar beni izlemeye ve odama çıkmaya nasıl cüret edersiniz? | Open Subtitles | لديك جرأة كبيرة تتبعنى إلى الفندق ثم إلى غرفتى |
Neden odama gitmiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نذهب إلى غرفتى ؟ حيث نتحدث على راحتنا |
Gelin, Bay Stringer. odama çıkalım. Daha rahat konuşuruz. | Open Subtitles | هيا يا سيد سترينجر, دعنا نصعد الى غرفتى ليتسنى لنا الحديث بسهولة هناك |
Annem bir parti veriyordu, arka taraftaki odama gittim, ...ışıkları söndürdüm, ...ve, ah, şu garip hissi yaşadım yine. | Open Subtitles | كانت أُمى تُقيم حفلاً فصعدت السلّم الخلفىّ إلى غرفتى أطفأت النور |
Kendisine, tüm saygılarımı ileterek yukarı gelip odamda beni görmesini rica eder misiniz, lütfen? | Open Subtitles | هلا أبلغتها تحياتى وتطلب منها مقابلتى فى غرفتى ؟ |
odamda pis, alçak bir muhbir istemiyorum. Çık dışarı. | Open Subtitles | لا اريد المزيد من الأكاذيب القذرة والخيانة فى غرفتى |
- Nasıl girdiğini biliyorsun. - odamda bir şey buldun mu? | Open Subtitles | أنت تعلم كيف دخلت هل وجدت شيىء فى غرفتى ؟ |
odam darmadağınık ama uğraşma. Ben çıkıyorum. | Open Subtitles | إن غرفتى فى فوضى لكن لا تقلقى ، سوف أسافر |
- Mutlu olmalısın. Benim odam bu, senin odan o. İyi geceler. | Open Subtitles | أستمتع بوقتك , هذة غرفتى وهذة غرفتك , ليلة سعيدة |
Bizim yanımıza taşınmalı. Benim odamı alabilir. Ben küçük odaya geçerim. | Open Subtitles | اجعليه يسكن معنا سوف اعطيه غرفتى و سوف اسكن فى الوكر |
odamı dağıtmasına izin verme. | Open Subtitles | لن اتركه يلخبط غرفتى لو كانت غرفتى على ذلك الحال , سأقتله |
Gelip dairemde bir içki içmelisiniz. Umarım size iyi bir oda vermişlerdir. | Open Subtitles | لابد أن تأتى لزيارتى فى غرفتى أتمنى أن تكون غرفتك جيدة |
Anne, odamdan para almadın değil mi? | Open Subtitles | صباح الخير يا أمى هل أخذت أى أموال من غرفتى ؟ |
Kahvaltı için dışarıdayken otel odamın altüst edilmesinden hoşlanmam da. | Open Subtitles | لأنى لا احب ان يتم تفتيش وسرقة غرفتى بالفندق وانا بالخارج |
Her birimizin kendine ait 3,5 metrelik bir odası vardı. | Open Subtitles | كلنا كان عندنا غرف خاصة انا كنت فى غرفتى قبل الساعة |
odamdaki masanın üstünde gözlüğüm var. | Open Subtitles | يا غلام ، على الطاوله فى غرفتى ستجد نظارتى |