İki yıl önce acai'yi hiç duymamış olman sence de garip değil mi? | Open Subtitles | لا أعتقد أنه أمر غريب أنه منذ عامين أنك لن يسمع حتى أكي؟ |
Çok garip bir kostümleri vardı iki tanesi karşı karşıya geldiğinde, konuşmadan önce sessizce bakışıyordu. | Open Subtitles | لديهم عرف غريب أنه عندما يتقابل إثنان منهم يكون هناك صمت قبل الحديث |
Hiç vücudunu böyle traş etmesinin garip olduğunu düşünmedin mi Bridget? | Open Subtitles | ألم تفكري أبداً أنه غريب أنه كان يزيل شعر جسمة ,بريدجت ؟ |
garip olan şey, onunla hiç tanışmadım ve 6 yıldır burada çalışıyorum. | Open Subtitles | ما اعتقده غريب أنه لا أحد التقى به من قبل |
Bir anda hayatlarımıza yeniden girmesi garip bence. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن الأمر غريب أنه فجأة عاد إلى حياتنا |
garip, değil mi? Her zaman onu terk etmeme izin vermeyeceğini söylerdi. | Open Subtitles | غريب أنه قال أنه لن يدعنى أتركه |
Bu garip, çünkü benim ailemde kimse intihara bile kalkışmamış. Hiç kimse. | Open Subtitles | شيء غريب أنه لا أحد بعائلتي انتحر |
garip ama, onun isteğini yerine getirmeye kendimi mecbur hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بشكل غريب أنه يجب علي تلبية رغبته |
Görmüş geçirmiş bir savaş gazisi için bu garip işte. | Open Subtitles | غريب أنه كان محارب مخضرم مرتين |
Hapishanede bu kadar beleş işçi imkanı varken etrafta hep bir bahçıvanın olması sana da garip gelmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تفكر كم هو أمر غريب أنه يوجد بستاني دائماً. في حين أن هناك طاقماً كاملاً يعمل مجاناً تقريباً للإعتناء بأرض السجن؟ . |
- Sizi böyle bırakmış olması garip. | Open Subtitles | غريب أنه قد ترككم بهذه الحال. |
Aklınıza ilk önce bunun gelmesi çok garip. | Open Subtitles | غريب أنه أول شيء تفكرين به |
Ve "garip" derken, hiç göstermez demek istedim. | Open Subtitles | "وقصدت بكلمة "غريب" أنه لم يظهر حبه قط" |