Lana, bunu anlamak senin için zor olabilir, ama Whitney'nin aslında Tina Greer olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لانا قد يكون هذا عسيراً على الفهم ولكن نعتقد أن ويتني هو تينا غرير |
Hanımınız Greer ile tanıştım ve o çok güzel bir eş olabilir. | Open Subtitles | ألتقيت بوصيفتكِ غرير, وأضن بأنها ستجدي نفعاً. |
Greer, sen benim en eski dostumsun, seni çok seviyorum ve sana güveniyorum ama, bu olayla ilgili bağlantın olup olmadığını öğrenmem lazım. | Open Subtitles | غرير, انت احدى اقدم صديقاتي وانني احبك واثق بك ولكني احتاج لمعرفة لو كان هناك اي فرصه |
Yasal olan hiçbir madde bunu sağlayamaz, porsuk Sütü dışında. | Open Subtitles | لا شيء قانوني سيعطيك ذلك , ماعدا حليب غرير. |
...ama Grier tarafında bloke oldu. Boardner Johnson'a pas yolladı. | Open Subtitles | ولكنه منع منقبل غرير بوردنر يمرر إلى جوهنسون |
En teçhizatlı av bile bal porsuğu karşısında güvende değildir. | Open Subtitles | حتى الطرائد المعززة بالأسلحة ليست بمأمن من غرير العسل |
Greer kızlardan birine onu izlemesini söylemiş .ama ne yazık ki zavallı şeyin okuma yazması yokmuş. | Open Subtitles | أحدى فتياة غرير كانت تراقبه, لكن مع الأسف الفتاة المسكينه لايمكنها القراءه. |
Greer, geminin hasarlı yerlerine giden açık kalmış kapıları kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | "غرير" , احتاجك لمساعدتي في اذا كانت اي من الابواب مفتوحة والتي قد تؤدي الي الحاق الضرر باجزاء بالسفينة |
Greer, duyuyor musun? | Open Subtitles | غرير" ,هل تتلقي هذا؟" سيناتور " ارمسترونغ" مفقود |
Greer Garson'un dermatoloğuyla yakın ahbabızdır. | Open Subtitles | أجل كانت غرير غارسون ودودة معي |
Greer, o pazarda herşeyi sen ilan ettin... | Open Subtitles | غرير لقد صرحت امام الناس في السوق على انك... ... |
Greer'in uygun bir mailkanede yaşayacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت بأن غرير ستعيش في بيت مرموق |
Greer, İskoçyaya dönmeyi düşündün mü? | Open Subtitles | غرير,الم تفكري بالعوده الى اسكوتلاندا؟ |
Greer'ın kocası hapiste. | Open Subtitles | زوج غرير في السجن ولربما لن تراه مجددا |
Greer'den sonra kalbinin kırık olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت بأنك مكسور القلب بسبب غرير. |
Seni koruma fırsatını geri tepmeyeceğim. Greer. | Open Subtitles | ولن أفوت هذه الفرصه في حمايتكِ. غرير. |
Greer Francis öleli 3 hafta oldu. | Open Subtitles | غرير,مرت 3أسابيع على رحيل فرانسس. |
Greer Don Carlos hakkında ne demiştin? | Open Subtitles | غرير,ما الذي قلتيه بشأن دون كارلوس؟ |
O zaman Greer ile olduğum aynı yerdeyim. | Open Subtitles | حسناً,عندها سأعود لنفس الحاله مع غرير. |
porsuk kendi ağırlığının 20 mislini kaldırabilir. | Open Subtitles | أي غرير يمكن أن يرفع 20 مرة وزن جسمه. هلّ بالإمكان أن أنت تعمل ذلك؟ |
porsuk, geçen hafta bir şey fark ettim. | Open Subtitles | لذا ، غرير العسل ، الأسبوع الماضي أتاني إلهام |
Senin paranın peşinde değiliz, Teğmen Grier. Kim olduğumu nereden biliyorsunuz? | Open Subtitles | (لا نريد مالك أيّها الملازم (غرير - كيف تعرف من أكون؟ |
Cabe beni bir bıraksın, bal porsuğu gibi tepeleyeceğim seni. | Open Subtitles | عندما يتركني كايب،فأنا عليك مثل العسل على فرو غرير |
Hiç bir saka porsuk sakalarina benzemez çünkü porsuk sakalarinda porsuklar vardir ve porsuklar çok ama çok tehlikelidir. | Open Subtitles | ليس هناك مقلب مثل مقلب الغرير بسبب مزحة الغرير حصلت على غرير وهذا أمر خطير كالجحيم! |
Çok hızlı çalışan metabolizmasıyla bir bal porsuğunun devamlı yiyecek ikmali yapması gerekir. | Open Subtitles | بسبب معدّل الأيض المرتفع للغاية يحتاج غرير العسل إلى التزوّد بالغذاء باستمرار |