Hey bak duymak istemiyorum. Bak bir hayvan olabilirim ama benim içgüdülerim var. | Open Subtitles | لا اريد حتى أن أسمع اسمعي، أنا حيوان ولدي غريزتي |
Tabii onun da kusurları var. Hapse de girecek. Ama içgüdülerim iyi tarafları da olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بالتأكيد لديها بعض العيوب، وطبعا ستذهب إلى السجن ولكن غريزتي تخبرني بأن لديها العديد من الصفات الجيدة |
- Sanıyorsun ki bana ne yapmam gerektiğini söylediğinde içgüdülerim tersini yaptırıyor ne yapmam gerektiğini düşündüğünü söylemeyerek yapmam gerektiğini düşündüğün şeyi yapacağım. | Open Subtitles | أنتَ تظنّ أنّك حين تخبرني بما عليّ فعله فإنّ غريزتي تقوم بالدفاع لذا فبعدمِ إخبارك لي ما عليّ فعله |
Babama içgüdülerimi dinlediğimi söylersin. | Open Subtitles | ولكن يمكنك ان تخبري والدي انني استمع الي غريزتي |
Neyse, içgüdülerime her zaman güveniyorum, ne demek istediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | على أية حال لطالما وثقت في غريزتي تعرف ما أعنيه ؟ |
İçgüdüsel olarak, kaydettiklerini kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | غريزتي كانت لتتفحصها وترى إذا ما كانت قد سجلت شيء ما. |
İçgüdülerim bana senin kendine ait bir işin olmalı diyor. | Open Subtitles | أتعلم. غريزتي هي أنه يجب عليك إدارة تجارتك الخاصة |
İçgüdülerim senin kendi işine sahip olman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | أتعلم. غريزتي هي أنه يجب عليك إدارة تجارتك الخاصة |
- Göz ardı edemeyiz, ama içgüdülerim "hayır" diyor. | Open Subtitles | لا يمكنني استبعاد هذا لكن غريزتي تستبعد هذا |
İçgüdülerim soygunun olduğu sırada işe yaramadı. | Open Subtitles | ولا تزال غريزتي بإيقاف .عمليات السرقة تتملكني |
İçgüdülerim bana bu fıçıya balık gibi saklanmamızı söylüyor. | Open Subtitles | غريزتي تقول أن نختبئ في هذا البرميل كسمكة مخادعة |
Ama içgüdülerim, bu işte muhteşem olacağını söylüyor. | Open Subtitles | لكن غريزتي تخبرني أنك سوف تكون عظيماً في هذا |
İmparatorluk burada olmalıydı. İçgüdülerim asla yanılmaz. Delirmiş olmalısın. | Open Subtitles | أرضنا يجب ان تكون هنا غريزتي لا تخطئ أبداً |
İçgüdülerim büyük kız kardeşin bir sorun olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | غريزتي تخبرني ان هذهِ الأخت الكبيرة تُسبب المشاكل. |
Diyelim ki içgüdülerim bir terslik olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | دعينا نقولُ بأنّ غريزتي تخبرني فحسب |
İçgüdülerimi kullandım. Ve o bas değildi. - Ama... | Open Subtitles | انها نابعة من غريزتي وليست كلاسيكية انا اريد ان ابث روحي في المعزوفة |
İçgüdülerimi takip etmeseydim, bebeğimi almana izin verecektim. | Open Subtitles | وإذا أنا لا أتبع غريزتي وأترككِ تأخذين طفلي |
Şu kurallar konusunda, şimdi içgüdülerimi takip etmeli miyim? | Open Subtitles | بشأن تلك القواعد ينبغي أن أتبع غريزتي هنا ؟ |
İçgüdülerime uyup hayvanlar için tuzaklar kurmalıydım. | Open Subtitles | كان علي أن أتبع غريزتي وأضع الفخاخ لتلك الوحوش |
Eğer içgüdülerime göre hareket edersem o zaman düşünmek için zamanım olmaz. | Open Subtitles | إذا .. فقط تصرفت بناء على غريزتي -حينها لن يكون لديّ وقت لأفكر |
İçgüdüsel olarak ne olduğunu görmek için ışığı açmıştım. | Open Subtitles | كما تعلم، غريزتي الفطرية كانت لتستدير بالكشاف. لأرى ما يحدث. |
Polis iç güdülerime göre benden bunu istediğin anda içime suçlu hissi doğmuştu. | Open Subtitles | من وجهة نظر غريزتي البوليسية، في اللحظة التي طلبتي مني القيام بذلك، كان لدي هذا الشعور الغريزي |
İçgüdüm onu sıkı çalıştırmaktan yana. O ateşi körüklemekten. | Open Subtitles | غريزتي أن يضاعف له التدريب لإشعال هذا الإندفاع. |