İki gün içinde 28 ölü ve 200'den fazla yaralı vardı. | Open Subtitles | في غضون يومين كان هناك 28 قتيلاً وأكثر من 200 جريح |
Ben de tam sana yazıyordum. İki gün sonra mahkemeye gideceğim. | Open Subtitles | انا كنت على وشك ان اكتب لك خطابا سأذهب الى المحكمة فى غضون يومين |
Doğumdan sonra iki gün içerisinde annelerinden alınan buzağılar, boğazlarından bağlanıyor ve kaslarının gelişmesi engelleniyor. | Open Subtitles | العجول، وتؤخذ من أمهاتها في غضون يومين من الولادة، وتربط من رقبتها وتبقى مقيده للحفاظ على العضلات من النمو. |
Söz veriyorum, vardıktan birkaç gün sonra kardeşin bize katılacak. | Open Subtitles | أعدكِ بأن اختكِ ستنضم إلينا في غضون يومين من وصولنا |
İki güne evden taşınacaklar ve tüm bunlar senin yüzünden oldu! | Open Subtitles | إنهم سينتقلون من منزلهم فى غضون يومين و كل هذا خطأك |
Bir iki gün sonra emin olacaklar, ne dersin buna? | Open Subtitles | إنهم لن يكونوا متأكدين إلا في غضون يومين ولكن ماذا عن هذا ؟ |
Diskin üzerindekiler bu nedeni yaklaşık... iki gün sonra öğrenecek ve sonra gerçekten endişelenecekler. | Open Subtitles | والذين على القرص من المقرر أن يعرفوا في غضون يومين وحينئذٍ سيقلقون فعلاً |
İki gün içinde dönmezsem polis buraya gelir. | Open Subtitles | إن لم اعد في غضون يومين الشرطة ستكون هنا |
İki gün içinde onunla buluşmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفروض أن أجتمع معه في غضون يومين. |
İki gün içinde şehre ulaşacaklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | أستنتج أنهم سيصلوا للمدينة في غضون يومين |
İki gün içinde dürüstlüğünden eser kalmaz. | Open Subtitles | سوف تحصل على الصدق الخاصة بك في غضون يومين. |
Guinness temsilcisi iki gün sonra burada olacak. | Open Subtitles | ممثل موسوعة جينيس سيكون هنا في غضون يومين |
Bu aralar şansım kötü gidiyor ama birkaç gün içinde üstesinden geleceğim. | Open Subtitles | كان لدّي محنة لكني سأتغلب عليها في غضون يومين |
Muhtemelen iki üç gün içinde beni yine görürsünüz. birkaç gün içinde. | Open Subtitles | من المحتمل أن تراني في غضون يومين أو ثلاثة أيام |
Sular yükseliyor. İki güne kadar her şey su altında kalır. | Open Subtitles | مستوى المياه في ارتفاع، في غضون يومين سيغمر كل شيء. |
Bu gidişle, bir kaç gün içinde yarıya kadar inecek. | Open Subtitles | بهذا المعدَّل ، سوف تنخفِض إلى النصف في غضون يومين |
Daha geçen hafta, kendisi ve eşlikçileri, iki günde, 400'den fazla geyik avladılar. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي قام ورفاقه بقتل أكثر من 400 غزل في غضون يومين |
Birkaç güne kalmaz taburcu olur ve ofise geri döner. | Open Subtitles | من المفترض أن يخرج من المستشفى ويعود للمكتب في غضون يومين. |