Kaçakçılık şebekesinde gizli polis olarak çalışan bir narkotik dedektifi. | Open Subtitles | محقّق في مكافحة المُخدّرات يعمل تحت غطاءٍ مع عصابةِ تهريبٍ. |
Giriştiği eylemleri desteklemediğin gizli bir örgütün mü? | Open Subtitles | منظّمة تحت غطاءٍ والتي تفعل أشياءً والتي يُصادف أنّكَ تختلف في الرأي معها؟ |
pekala o hapisteyken gizli görevde olduğunu öğrenmiş olmalılar. | Open Subtitles | حسنٌ، لا بدّ وأنّهم عرفواْ أنّه كان تحت غطاءٍ حينما كان في السّجنِ. |
Hikâyeye ulaşmak için gizli çalışmam gerekiyordu. | Open Subtitles | يجب أن أكون تحت غطاءٍ سرّي من أجل الحصول على القصّة. |
Bir çeşit özel keşif görevindeki gizli bir ajan gibi. | Open Subtitles | عميل أجنبي ذو غطاءٍ عميقٍ في مُهمّة استطلاع من نوع ما. |
Hayatı tehlikede gizli bir polis vardı. | Open Subtitles | لقد كان هُناك عميل تحت غطاءٍ في خطرٍ. |
Beni tutuklayan iki polis memurunu, bir gizli polis ve bir tane de bayan dedektifin icabına bakmalıyım. | Open Subtitles | أوّل شيء يُعتنى به هو هذان الشرطيّان الذان أحضراني إلى هُنا... الأوّل تحت غطاءٍ والثاني مُحقّقة. |
Ona gizli polis olmayı öğretiyorum. | Open Subtitles | إنّي ألقّنها كيف تذهب تحت غطاءٍ. |
Birisi, Vargas adında bir kaçakçıya gizli polis bilgilerini satıyor olabilir. | Open Subtitles | من المحتملِ أن أحدهم يشي بضابطٍ في مكافحة المُخدّرات تحت غطاءٍ لمُهَرّبٍ يُدعى (فارجاس). |
- Değilim. Ama gizli polisim. | Open Subtitles | لكنّي تحت غطاءٍ. |
- gizli görevdeydim. | Open Subtitles | -كنتُ أعمل تحت غطاءٍ . |