- Otopsinin tamamlanmadığını. Askeriyenin zehirle ilgili bulguları örtbas ettiğini. | Open Subtitles | الذي تشريح الجثة ناقص، الذي الجيش غطّى نتائج toxicological. |
- O yüzden buradasın sanıyordum. - Brooksville Chemical'in atığını örtbas ettiğini ispatlamak için. | Open Subtitles | ظننت أنّ هذا سبب وجودك، كي تظهر أن مصنع بروكسفيل" للكيماويّات قد غطّى على ترسب مواده" |
- O yüzden buradasın sanıyordum. - Brooksville Chemical'in atığını örtbas ettiğini ispatlamak için. | Open Subtitles | ظننت أنّ هذا سبب وجودك، كي تظهر أن مصنع بروكسفيل" للكيماويّات قد غطّى على ترسب مواده |
İki ayağı üzerinde duruyor. Bedeni kıllarla kaplıydı. | Open Subtitles | عندما نهض على سيقانه، وهو غطّى في الفراء... |
Bahçedeki melek heykeli kanla kaplıydı ve kan, heykel havuzuna kadar bulaşmış durumdaydı. | Open Subtitles | "غطّى الدم تمثال الملاك في نافورة الساحة، ولوّث ماء النافورة أيضًا" |
Çan, çiçekler ve çelenklerle kaplandı gözyaşı ve protestolar eşliğinde askeri yetkililere teslim edildi. | Open Subtitles | الجرس غطّى بالأكاليل والزهور وسُلـّم إلى السلطات العسكرية تحت الدموع والإحتجاج |
Tanrı'ya şükürler olsun ki bulut, son harfin üstünü kapatmış. | Open Subtitles | الحمد لله أن السحاب غطّى اخر حرف هناك, أهلاً؟ |
Ah, başlangıçta araba kazası ile ilgili durumu örtbas eden aynı detektiften. | Open Subtitles | من التحريّ ذاته الذي غطّى على تفاصيل... حادث تحطّم سيارتي في المقام الأول |
Oğlumun ölümündeki rolünü örtbas etti. | Open Subtitles | غطّى دوره في موت إبني. |
Tanrım, çok iyi örtbas etmişti. | Open Subtitles | رباه! لقد غطّى على جرمه ببراعة |
- Arkady bu işi iyi örtbas etmiş. | Open Subtitles | اركادي) غطّى هذه جيداً) |
Üzeri böceklerle kaplıydı. | Open Subtitles | هو غطّى في الصراصير. |
Kıta buz örtüsüyle kaplandı. | Open Subtitles | غطّى القارّة دثارٌ من الجليد |
Tanrı'ya şükürler olsun ki bulut, son harfin üstünü kapatmış. | Open Subtitles | الحمد لله أن السحاب غطّى اخر حرف هناك, أهلاً؟ |