"غلطتنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• suçumuz
• bizim hatamız
• hatamızdı
• kabahatimiz

Hayır, hayır. bu bizim suçumuz değil Lois. Sadece kendimizi Craig'in lanetlendiğine inandırmamız gerek.
لا هذه ليست غلطتنا ويمكننا ان نقول ببساطة أن كريغ ملعون

Polise bizim suçumuz olmadığını söylemeliyiz.
يجب علينا أن نخبر الشرطة إنها لم تكن غلطتنا

- Ne hissettiklerini anlıyorlar ve sonra da yanlış bir dönüş yapıyorlar, sonra da bu bizim suçumuz olmuyor insan hatası oluyor.
و بعد هذا, إن أخطئوا طريقهم عندها هذه ليست غلطتنا إنه خطأ بشري

bizim hatamız, dünyanın kendini tamir etme kapasitesinin sınırı olmadığını varsaymamızdı.
كانت غلطتنا أن نفترض بأن قدرة الأرض للإصلاح الذاتي ليس لها حدود.

Asıl sorun insanların morgda yaşayan birini duydukları zaman bizim hatamız olduğunu düşünecekler bu yüzden bütün taşıyıcılarımın her zaman paramediklerin iki kez kontrol ettiklerinden emin olması gerekir.
المشكلة هي ، رغم ذلك ، عندما يسمع الناس حول جسد حي ينتهي به الأمر في المشرحة، كلهم سيفترضون انها غلطتنا

Onları neden suçluyorsun, bu bizim hatamız.
لا تلقي اللوم عليهما إنها غلطتنا

Hepsi bizim hatamızdı diyelim ve devam edelim.
دعنا نقل بأنها غلطتنا جميعاً و نتخطى ذلك

Ailelerimizin kanser olması bizim suçumuz değil ki.
أعني، إنها ليست غلطتنا أهلنا مصابين بالسرطان

Ve sen diyorsun ki, bu mülteciler bizim suçumuz, ve sana ödeme yapmamızı istiyorsun.
وانت تقول بأن هؤلاء اللاجئين هم غلطتنا وتريد منا ان ندفع من اجل ذلك؟

Bunun oluyor olması bizim suçumuz değil.
إنها ليست غلطتنا أن هذا ما حدث

- Tabii şimdi de bizim suçumuz oldu! - Şimdi ne yapacağız?
بالتأكيد إنها غلطتنا ماذا سنفعل الأن ؟

Ve herşey bizim suçumuz. Kendi suçumuz.
وهي غلطتنا بالكامل غلطتنا لوحدنا

Galaksideki ayrılık bizim suçumuz değil.
الصدع الذي في المجرة ليس غلطتنا

-Gerçekten bizim suçumuz yok.
جدياً, جيليان أنها... أنها ليست غلطتنا...

Bu bizim hatamız, Binbaşı. Bunu düzeltmek durumundayız.
هذه غلطتنا يا ميجور يجب أن نصلحها

Hiçbir şeyi beğenmiyorsun ve bu hep bizim hatamız.
لا شيء جيد كفاية و هي غلطتنا دائماً

Evet, onlar biziz ama olanlar bizim hatamız değildi.
, نعم , انهما نحن لكنها ليست غلطتنا

Oh, bizim hatamız, bütün bu göt-çatalı şeyin var, dolayısıyla...
انها غلطتنا , لديك ذلك الشق ...الكبير هناك

Bu da büyük hatamızdı.. oturp mucize bekleyemezdik
و هذه غلطتنا الكبيره نحن ننتظر نجاحه بمعجزه و أنا قمت بمجهود كبير بالفعل

Ciddi ve sanırım bu bizim kabahatimiz.
هي جاده وأعتقد أن هذه غلطتنا