Gunther, iki tane çay üzümlü tatlı ekmek alabilir miyim? | Open Subtitles | مهلا، غونتر. هل يمكنني الحصول على الزوجين من الكعك عنبية أن تذهب؟ |
Gunther, soğuk algınlığın için birine görün. | Open Subtitles | على محمل الجد، غونتر. يجب عليك رؤية شخص عن هذا البرد. |
Beni suçlama. Guenter'ı insana çevirmeye çalıştın ancak o bir hayvan. | Open Subtitles | لا تلمني، حاولتَ إجبار "غونتر" على أن يكون إنساناً، لكنه حيوان. |
- Dedim ki, ormana gideceğiz ve Guenter'ın karar vermesini sağlayacağız. | Open Subtitles | - قلت أن نذهب إلى الغابة ونترك "غونتر" يحدد بشكل نهائي. |
Hayatım dün nasılsa aynen öyle Günther. | Open Subtitles | يا (غونتر) حياتي ونفسي لم تتغير عن الأمس |
- Elimden geleni yaparım Günther ama arkanı kolla. | Open Subtitles | سأفعل ما يمكنني فعله (ولكن انتبه لما حولك يا (غونتر |
O Gunter denen adam kuyruk gibi peşime takıldı ama. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هذا الرجل المدعو (غونتر) يُلاحقني مثل بدلة رخيصة! |
Kulübedeki tüm eski şeyleri, Gunther'a attırdım. | Open Subtitles | كان غونتر تخلص من... كل ما الاشياء القديمة من السقيفة. |
Gunther, kanserden ölecekti. | Open Subtitles | غونتر كان يحتضر من مرض السرطان. |
Rick Walsh. John Gunther. | Open Subtitles | ريك والش جون غونتر |
Teşekkürler Gunther. Şuraya koy. | Open Subtitles | شكرا لك، غونتر. |
Aslında değil, Bayan Gunther. | Open Subtitles | لا في الواقع ليس هذا كل شيء يا آنسة (غونتر) |
Durum garip ve zor bir ihtimal ama ya birisi Gunther'ı suçu üstlenmesi için ikna ettiyse? | Open Subtitles | حسنًا، هذا غريب، وهذا أمَر بعيد المنال، ولكن ماذا إذا كان هُناك شخص أقنَع (غونتر) |
Gelebildiğine sevindim Guenter, çünkü aileleri onurlandırma haftasının şerefine sana özel bir süprizim var. | Open Subtitles | يسعدني أنك استطعت المجيئ، "غونتر". لأن لديّ مفاجأة خاصة لك بمناسبة عطلة الآباء. |
Guenter İŞLETME MASTERI YAPARAK FOX NETWORK'ÜN BAŞINA GEÇTİ | Open Subtitles | "حصل "غونتر" على ماجستير إدارة الأعمال وأصبح رئيساً لشبكة "فوكس"." |
- Görüyorum ki Guenter'la tanışmışsınız. | Open Subtitles | -فراي"، أرى أنك قد التقيت بـ"غونتر" "! |
Profesör, Guenter'a şapkayı teklif edin. | Open Subtitles | أستاذ، ستعرض على "غونتر" القبعة. |
Hadi ama Günther. Onunla ilgili senin bildiğin kadar şey biliyoruzdur. | Open Subtitles | هيا يا (غونتر) نحن بالكاد نعرف عنه ما تعرفه أنت |
Bu olayda bizimle çalış lütfen Günther. | Open Subtitles | من فضلك اعمل معنا (في هذه القضية يا (غونتر |
Bankacı aradı Günther. Yapmış. | Open Subtitles | غونتر) المصرفي اتصل) لقد فعلها |
Dışarıda Gunter Schmidt beni zorla alıp Stavros'un dairesine götürdü. | Open Subtitles | "بالخارج تغلب على "غونتر شميد "أخذنى إلى شقة "ستافرز |
Gunter'ın zekasının sırrı elektronik şapkasında yatıyor. | Open Subtitles | يكمن ذكاء "غونتر" في قبعته الإلكترونية، |