Bazı insanlar bana geldi. Bunları bırakıp, kendileri yokken onlara bakmamı istediler. | Open Subtitles | بعض الأشخاص لجأوا إليّ وطلبوا منّي أن أعتني بحيواناتهم، وقت غيابهم |
Burada değiller diyor. Onlar yokken mekâna o bakıyormuş. | Open Subtitles | قال أنهم ليسو هنا و هو يعتني بالمكان في غيابهم |
Burada değiller. Onlar yokken mekâna ben bakıyorum. | Open Subtitles | هم ليسو هنا , أنا أدير المكان أثناء غيابهم |
Burada değiller diyor. Onlar yokken mekâna o bakıyormuş. | Open Subtitles | إنه يقول أنهم ليسو هنا و هو يدير المكان أثناء غيابهم |
Burada değiller. Onlar yokken mekâna ben bakıyorum. | Open Subtitles | ليسو هنا أدير المكان خلال غيابهم |
En azından onlar yokken eğlenebiliriz. | Open Subtitles | أقله نستطيع أن نمرح في أثناء غيابهم |