Kim 50,000 Dolarlık gitar alır da "Teşekkür ederim" demeye zahmet bile etmez? | Open Subtitles | من يحصل على غيتار بــ 50.000 دولار بدون عناء أن يقول شكــرا ؟ |
İçi silah dolu gitar kılıfından söz ediliyor. | Open Subtitles | سمعنا كلنا قصصاً عن علبة غيتار مليئة بالمسدسات |
- "gitar, papyon ve meyve kasesi". | Open Subtitles | بماذا تسمى ؟ غيتار ، ربطَة عُنق ، صحن فواكه |
Bunu onunla da paylaşmak zorunda değilsin. Karşı komşu, meyveli küçük gitarını getirdiğini gördüm. Onu kılıfında tutalım. | Open Subtitles | الجار ، أراك قد أحضرت غيتار الفواكة الخاص بك ، دعنا نبقيه صامتاً |
gitarı silah dolu bir adamdan söz edildiğini duydun. | Open Subtitles | سمعت قصصاً عن ذاك الرجل، الذى يحمل علبة غيتار مليئة بالأسلحة |
Sırtında yerel bir gitar ve elinde bir tomar türkü taşımaktadır. | Open Subtitles | يحمل غيتار محلي على ظهره و مجموعة من الأغاني الشعبية في يده |
Sırtında bir gitar askısı var. gitar çaldığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لديك غيتار على ظهرك لم أكن أعلم أنك تلعب على الغيتار |
Bu gece biraz gitar dinlemeye ne dersin? | Open Subtitles | أترغبين أن نذهب لنسمع عزف غيتار رائع الليلة؟ |
gitar için başkasını bulmamız gerekebilir. | Open Subtitles | أوه، أتعرف ماذا ؟ من المحتمل أنه علينا الحصول على عازف غيتار آخر |
Sanırım intikam gezimize bir tane gitar götüreceğim. | Open Subtitles | أظنني سأحضر فقط غيتار واحد .لرحلة الانتقام هذه |
Düşünüyorum da gitar veya piyano, hatta bateri alabiliriz. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر أنّه بإمكاننا شراء غيتار أو بينانو، أو طبل حتى |
Kendinle barışmayı öğrenince üstünde üniversite ceketi de olsa gitar veya kötü bir 80'ler pornosundan gördüğün bir tesisatçı kostümü de olsa fark etmeyecek. | Open Subtitles | لأنه عندما تتعلم كيف تكون مرتاح لما أنت عليه لن يكون مهماً. إذا كنت ترتدي سترة رياضية أو غيتار |
Bunlar gelmiş geçmiş en sıkı Alman gitar pedalları, tamam mı? | Open Subtitles | ما هذا الشيئ انها انحف دواسات غيتار المانية حدث ان صنعت في التاريخ حسنا ؟ |
- gitar falan çalsan? | Open Subtitles | اظن عليك، مثلا، العزف على غيتار أو شيئا كهذا. |
İğrenç bir aşk şarkısı söyleyen birinin gitarını parçalamak kusursuz üniversite deneyimi listemdeydi. | Open Subtitles | من تحطيم غيتار شخص ما يغني بفخر أغنية حب كانت على قائمة التجارب الجوهرية في الكلية. |
House, 9. sınfta aldığın gitarı çalıyorsun. | Open Subtitles | انفصاله عن اي نوع من الاتصال هاوس,انت تعزف على غيتار تلقيته في الصف التاسع |
Yani, model işe yarıyor ama bu buzdağının sadece görünen kısmı. İkinci düşüncem ise müziği sadece Guitar Hero gibi bir programla çalmanın yeterli olmayışı. | TED | إذا النموذج يعمل لكن هذا فقط قمة جبل الجليد لأن فكرتي الثانية أنه ليس كافيا أنك ترغب بعزف الموسيقى على أداة مثل غيتار هيرو |
Gitarımı kurbağaya dönüştürdün şimdi de onu yeniden gitara dönüştüreceksin. | Open Subtitles | لقد جعلتها ضفدع اعدها لتكون غيتار مجدداً |
Bana ilk gitarımı annem aldı. Kendi şarkılarımı ilk o gitarla yaptım. | Open Subtitles | أهدتني أمي أول غيتار عزفت عليه أول أغنية لي |
Vay gitarın varmış. | Open Subtitles | براين الجديد .. لديك غيتار |
Çok bir şeye benzemiyor ama oldukça özel bir gitardır. | Open Subtitles | إنه لا يبدو جميلاً لكنه غيتار مميز للغاية |
Mükemmel bas gitarist, Doktor müzik grubu yapmayı biliyor. | Open Subtitles | عازف غيتار جهاري رفيع الدكتور يعرف بالظبط كيف ينشأ فرقة. والملصق الوحيد الذي كان على حائط غرفتي. |
Bugün yanımda hiç param yok ve yayımlayacağım bir politikam yok ve kesinlikle bir Gitarım da yok. | TED | الآن, أنا لا أملك أي حفنة من النقود اليوم و لا أملك أي سياسة لأطلقها و بالتأكيد لا أملك غيتار |
Ve tabii ki birkaç ay sonra kız onu bir gitarcı için terk etti. | Open Subtitles | حسناً،بعدبضعةأشهرو.. بالطبع.. إنها تركته من أجل عازف غيتار. |
Salak bir gitaristi kanepende yatırmak istiyorsan, tamam. | Open Subtitles | إذا أردت أن يمكث عازف غيتار غبي على أريكتك فلا بأس |
Başka bir gitaristimiz olsa fena olmazdı. | Open Subtitles | يمكننا الإستعانة بعازف غيتار رئيسي |
Gerçek gitarda çalabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أعزف على غيتار حقيقي |