Onu dinleme. O gerçek değil. Ben gerçeğim. | Open Subtitles | لا تنصت له، فهو غير حقيقيّ لكنّي حقيقيّة وأنا ههنا، انظر لي |
Bu gerçek değil. Daha önce hiç böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | هذا غير حقيقيّ لمْ أرَ شيئاً كهذا قطّ |
Ve o gerçek değilse, bunların hiçbiri gerçek değil. | Open Subtitles | و إذا هي غير حقيقيّة,اذأ كلّ هذا الشّيء غير حقيقيّ . |
Gerçek değildi! Bu gerçek değil! | Open Subtitles | ذلك لم يكُن حقيقيًّا، هذا غير حقيقيّ. |
Kolunda dövme olduğunu söyledi, ki bunun doğru olmadığını biliyorum çünkü onu havuzda görmüştüm. | Open Subtitles | لقد قالت أنه يمتلك وشماً على كتفه وأنا أعرف أن هذا غير حقيقيّ لأنني رأيته في حمّام السباحة وكنت لأتذكر ذلك حينما قالته |
Gerçek değildi! Bu gerçek değil! | Open Subtitles | ذلك لم يكُن حقيقيًّا، هذا غير حقيقيّ. |
Gerçek değildi! Bu gerçek değil! | Open Subtitles | ذلك لم يكُن حقيقيًّا، هذا غير حقيقيّ. |
Bu gerçek değil. | Open Subtitles | فهذا غير حقيقيّ. |
Bu gerçek değil! | Open Subtitles | هذا غير حقيقيّ. |
Ama bu gerçek değil. | Open Subtitles | لكن هذا غير حقيقيّ. |
Bu gerçek değil. | Open Subtitles | فهذا غير حقيقيّ. |
O senin baban değil, Cameron. Bu gerçek değil. | Open Subtitles | إنه ليس والدك يا (كاميرون) هذا غير حقيقيّ |
Bu gerçek değil. | Open Subtitles | فهذا غير حقيقيّ. |
gerçek değil bu! | Open Subtitles | ! هذا غير حقيقيّ! |
Dur! gerçek değil. gerçek değil. | Open Subtitles | -توقّف، هذا غير حقيقيّ، غير حقيقيّ . |
Dur! gerçek değil. gerçek değil. | Open Subtitles | -توقّف، هذا غير حقيقيّ، غير حقيقيّ . |
Bunlar gerçek değil! | Open Subtitles | -كلّ هذا غير حقيقيّ . |
Nik. Nik, bu gerçek değil. | Open Subtitles | -نيك)، (نيك)، هذا غير حقيقيّ) . |
Bu gerçek değil. | Open Subtitles | -هذا غير حقيقيّ . |
Bu gerçek değil. | Open Subtitles | -هذا غير حقيقيّ . |
Ama bunun doğru olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | لكنّي أعلم أنّ هذا غير حقيقيّ. |