Neden istediklerinden pek emin değilim ama yaptık yine de. | TED | أنا غير متأكد من السبب ، ولكننا قمنا به على كل حال. |
Çünkü... kimin doğru, kimin yanlış olduğundan pek emin değilim. | Open Subtitles | . . لأن أنا غير متأكد من هو على صواب و من هو مخطئ |
Milkshake'ten pek emin değilim ama birisinin bizi yapış yapış şeylerle beslediğine eminim. | Open Subtitles | انا غير متأكد من مخفوق الحليب لكن البعض متأكد من انه لزج |
Eğer öldürdüğü kişinin asılmasına sebep olan suçu işlediğine emin değilseniz, suçlayabilirsiniz ve suçlamanız gerekir. | Open Subtitles | يمكنك، وينبغي. إذا كنت غير متأكد من أن هذا الرجل. من أن الرجل الذي أعدمه لم يرتكب هذه الجريمة. |
Eğer öldürdüğü kişinin asılmasına sebep olan suçu işlediğine emin değilseniz, suçlayabilirsiniz ve suçlamanız gerekir. | Open Subtitles | يمكنك، وينبغي. إذا كنت غير متأكد من أن هذا الرجل. من أن الرجل الذي أعدمه لم يرتكب هذه الجريمة. |
Kadının annen olmadığından pek emin değilim. | Open Subtitles | أنا غير متأكد من أنها ليست كما كانت امك |
Bunun nasıl doldurulduğundan pek emin değilim. | Open Subtitles | انا غير متأكد من طريقة تحميله |
Şu an ona bakıyorum, pek emin değilim. | Open Subtitles | -أنا أراه الآن، و غير متأكد من هذا |
Sadece olanlarla nasıl yaşayacağımdan pek emin değilim şu anda. | Open Subtitles | أنا مُجَرَّد... a قليلاً غير متأكد من كَمْ للعَيْش في كُلّ هذا الآن. |
' Eğer emin değilseniz neden bunları gitmiş olmak istiyorum . | Open Subtitles | لانك غير متأكد من رغبتك فى زوالهم |