Teklif ederek seni rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | لم اقصد جعلك غير مرتاحا ً لطلب منك الذهاب معي |
Örneğin iki meslektaşın arasındaki konuşma sizi rahatsız edebilir. | Open Subtitles | ربما انها محادثة بين اثنين من زملاء العمل و التي تجعلك غير مرتاحا |
Ne zaman taklit yapsan bu beni çok rahatsız hissettiriyor. | Open Subtitles | كلما تقوم بانفعالاتك تجعلني غير مرتاحا جدا |
Özellikle patronunuz mazeretini söylerken çok rahatsız görünüyordunuz. | Open Subtitles | بالتحديد, بدوت غير مرتاحا عندما كان رئيسك يذكر حجة غيابه. |
Bazen dışarıda olmaktan rahatsız oluyorum. | Open Subtitles | اصبح غير مرتاحا أحيانا في الخارج |
Seni rahatsız mı etti? | Open Subtitles | هل تجعلك غير مرتاحا ؟ |