Sadece iki damla. Vücut yanlışlıkla embriyoyu istenmeyen, yabancı bir madde olarak belirler. | Open Subtitles | فقط قطرتان، للجسم عن طريق الخطأ ويحدد الجنين كمادة غريبة غير مرغوب بها |
Odaya ilk önce sen git ve istenmeyen küçük... yaratıklardan var mı bir kontrol et. | Open Subtitles | تأكد ان تذهب وتتفحص الغرفة اولا لتري ما اذا كان هناك مخلوقات صغيرة غير مرغوب بها |
Yeni mezarlar, istenmeyen cesetler için ideal kurtulma yerleridir. | Open Subtitles | القبور الحديثة ملائمة لوضع جثة غير مرغوب بها |
- Sen istenmeyen misafirsin. Basinin çaresine bak. | Open Subtitles | إنّكِ ضيفة غير مرغوب بها اذهبي و اطعمي نفسكِ |
Bunlar, yetişkinliğe ve bağımsızlığa gien yoldaki istenmeyen ama durulması gerekli duraklar gibidir. | Open Subtitles | انها غير مرغوب بها ,لكنها ضرورية التوقف على الطريق السريع للبلوغ والاستقلالية |
Ne olursa olsun, böylece 10 yıl sürecek olan aşağılamalar, şakalar ve istenmeyen dergi üyelikleriyle dolu bir süreç başladı. | Open Subtitles | على أي حال، هكذا بدأ و تطور على مدى عقد كامل من الإهانات، و المقالب، و إشتراكات في مجلات غير مرغوب بها |
Bilinenler ama dile getirilmeyenler seninle birlikte yaşayacak tıpkı evde istenmeyen biri gibi. | Open Subtitles | المعرفة غير المنطوقة ستعيش برفقتك كصحبة غير مرغوب بها داخل البيت |
Dualar ise haddinden fazla istenmeyen e-posta'dır. | Open Subtitles | والصلاة عبارة عن رسائل بريد لعينة .غير مرغوب بها |
Ve çiçekler, istenmeyen bir hediye, Dikkatini istediklerini göstermek. | Open Subtitles | و الزهور, هدية غير مرغوب بها تثبت أنهم يريدون جذب انتباهك |
"Lilya her zaman istenmeyen bir çocuk oldu" "ve bu nedenle artık onun velisi olmak istemiyorum. " | Open Subtitles | "ليلى كانت دائماً طفلة غير مرغوب بها " "ولذا أنا لن أحتمل أن اكون ولي امرها" |
Kırmızı Echo konuşuyor. İstenmeyen hedefler var. | Open Subtitles | هذا صدى احمر، لدينا اهداف غير مرغوب بها |
İstenmeyen sonuçlar doğurabilecek olasılıklar var. | Open Subtitles | هناك احتمال لحدوث نتائج غير مرغوب بها |
Bazı istenmeyen misafirleriniz olabilir çocuklar. | Open Subtitles | يا أصدقائي، لدينا رفقة غير مرغوب بها |
Öğretmenler veya ebeveynler sadece doğru cevapları duymak istediğinde hataları hoş karşılayarak düzeltmek, hatalardan öğrenmek yerine onları reddettiğinde veya yaratıcı düşünmeyi teşvik etmek yerine doğruya yakın cevaplar aradığımızda, hataların dikkatsiz ve istenmeyen şeyler olduğunu öğreniyorlar. | TED | لكنهم يتعلمون أن الأخطاء غير مرغوب بها دون قصد عندما يكون المعلمون أو الأهل حريصون على سماع الاجابة الصحيحة فقط ويرفضون الأخطاء بدلا من الترحيب بها واختبارها للتعلم منها، أو حين نبحث عن اجابات محصورة بدلا من التشجيع على التفكير الاستكشافي والتي يمكننا التعلم منها. |
Kennedy ile yaşadığım istenmeyen hikayeleri anlatamayayım diye. | Open Subtitles | لئلا أروي حكايات غير مرغوب (بها حول (كينيدي. |