"غيمة من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir

Şu anki konumumuzdan 13.000 ışık yılı ileride, Ionian adında bir gaz bulutu.
إنها على بُعد ثلاثة عشر ألف سنة ضوئية من موقعنا الحالى إنها غيمة من الغاز تعرف بإسم السُديم الأيُونى

Yumurtalarını bırakmaya başlar ve erkek suyun içine bir sperm bulutu salar.
تبدأ بإخراج بيضها ويُطلق الذكر غيمة من المنيّ للماء

Okyanusta gezinmekte olan Zararsız Köpekbalığı'nın, peşine takılan bir gurup Tirsi Balığı, onun ağzından uzak kaldıkları müddetçe, birlikte yolculuk yapabilirler.
غيمة من سمك الشابل تظلّل في أثر قرش الحوت... أثناء دربه في عرض المحيط تحاول ما استطاعت عدم الإقتراب من فمه

Bu yüzden hayatımın geri kalanını bir şüpheli olarak geçirmek zorunda mıyım?
ولكن هل هذا يعني أن أعيش بقية حياتي تحت غيمة من الإتهامات ؟

Kainatın bir gaz bulutundan belki 100 milyar galaksiyle dolu bir yere sonu gelmek bilmeyen karmakarışık bir dansla dönerek nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor.
إنه يظهر كيف تغير الكون من غيمة من الغازات إلى مكان يزخر بما يبلغ تقريبا 100 مليار مجرة . تدور فى رقصه فوضويه شاسعه

İlk olarak, bir gaz ve toz bulutundan nebula dediğimiz toz bulutundan bir yıldız doğar.
يولد النجم أولاً وذلك في غيمة من الغبار والغاز تدعى بسحابة السديم

Ama bizler bu silahın bir atom bombası bulutuna dönüşmesini istemiyoruz.
ولكن لا نريد دخَّان الأسلحة أن يكون غيمة من المشروم

İster yanık bir tosttan gelsin, ister benzin veya bir leylak bahçesinden alabildiğimiz her koku, bir moleküller bulutundan oluşuyor.
كل رائحة نشمها سواء كانت من الخبز المحمص أو البنزين أو حقل من الزنابق هي غيمة من الجزيئات

...fakat bir gizem ve keder içinde yaşamaktansa, ...gerçeği bilmek çok daha iyi.
ولكنني أعدك أنه من الأفضل معرفة الحقيقة على أن تعيشي في غيمة من الغموض واليأس

Etrafta bağırarak koşuşturmaya başlıyorlar, bir tür duman bulutu içinde köye doğru koşturuyorlar. Bense tripodun arkasında kalakalıyorum.
جميعهم يحومون في دائرة، يصرخون، ومن ثم يتوارون داخل القرية. مخلفين ورائهم غيمة من الدخان، إنني واقفٌ في مكاني خلف حامل الكاميرا.

Gezegenler ilk oluşmaya başladıklarında bir gaz diskinin yörüngesindeydiler ve bu diskin içindeyken tam olarak kayabiliyor, yörüngelerini komşularına göre ayarlayabiliyorlardı, ta ki mükemmel bir şekilde entone olana kadar
عندما بدأت الكواكب بالتشكل، كانت تدور داخل غيمة من الغاز، وبينما هم في داخل الغيمة، كان بإمكانهم الانزلاق وتعديل مداراتهم بالنسبة للكواكب المجاورة لهم حتى تتناسب النسبة والنغمة بين كل مدار وآخر.

Tek görebildiğiniz, etrafında sapan ışık ve bazen de bir yıldız veya gaz bulutu yörüngesine girince oluşan, toplanma diski adını verdiğimiz, gelgit kuvvetinin oluşturduğu yapıdır.
كل ما يمكن أن تراه هو تلاشي الضوء حولها، وبالمناسبة، عندما يأتي نجم أو غيمة من الغاز في المدار فسوف تتفكك بواسطة قوى الشد والضغط تشكل ما يسمى قرص التنامي.

Winnipeg'de bir astronot, mekiğin ardında 1,5 km uzunluğunda bir gaz bulutu görmüş.
- استعدوا. رائد فضاء قبل قليل شاهد غيمة من الغاز تلاحق المكوك

Şehrimizin üstünde bir korku bulutu asılı.
وتخيم غيمة من الخوف على مدينتنا

Şehrimizin üstünde bir korku bulutu asılı.
و تخيم غيمة من الخوف على مدينتنا

Sonra açık havada şarkı söylemek için dışarı çıkıyorduk... başımızın etrafında bir sivrisinek bulutu oluşuyordu.
ثم تخرجين للغناء ... في الهواء الطلق مع غيمة من البعوض حول رأسك

bir radyasyon bulutu harika gezegenimizi içine aldı.
غيمة من الإشعاع إبتلعت كوكبنا العظيم

9 metrelik yükselen bir duman var arabamın arkasında.
وهنالك غيمة من الدخان طولها 30قدم من خلف سيارتي فقلت: "ماذا؟"

Umarım uyuyorsundur; gerizekalı bir bulanıklıkta değilsindir.
آمل أنكَ نائم ولست في غيمة من التخلف