"غيّرتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• değiştirdim
• değiştirdiğimi

İşletme giderleriniz yüksek, ve net profiliniz alçaktı. - Hepsini değiştirdim.
نفقاتك كانت عالية وأرباحك كانت منخفضة، وقد غيّرتُ كلّ هذا

Eğitim dalımı birkaç kez değiştirdim.
غيّرتُ رئيسيتي بضعة أوقات. لا شيء خاطئ بذلك.

Sekiz yaşımdan beri ilk kez saç şeklimi değiştirdim.
غيّرتُ تصفيفة شعري لأوّل مرّة مذ كنتُ بالثامنة

Çarşaflarımı değiştirdim mum yaktım ve müzik açtım.
غيّرتُ ملاءات السرير أشعلتُ شمعاً، وشغّلتُ موسيقى

- Olayları değiştirebiliriz Sayid. - Farkında mısın bilmiyorum ama olayları değiştirdim zaten.
لا أعلم إن كنتَ تعرف هذا ولكنّي غيّرتُ الأمور بالفعل

Aptalca çok şey yaptım ama hayatımı değiştirdim. En az sizin kadar normalim.
اقترفتُ العديد من الأمور الحمقاء، لكنّي غيّرتُ حياتي، أنا مستقيم بقدركم

Fikrimi değiştirdim. Detayları ona soramam da, değil mi?
غيّرتُ رأيي، ولا يُمكنني سؤالها عن التفاصيل، أليس كذلك؟

Şimdiye kadar ki her bezini ben değiştirdim her gribini ben iyileştirdim her öfkesini ben dindirdim.
غيّرتُ كلّ حفّاض، عالجتُ كلّ حمّى، تحمّلتُ كلّ نوبة غضب.

Fikrimi değiştirdim çünkü en karanlık yerde bile kardeşim yine de beni ölüme terk edemiyor.
غيّرتُ رأيي لأنّه حتى في أحلك لحظاته، لا زال أخي غير قادرٍ على تركي أموت.

Ama bir kez içeri girdiğim zaman, yanlışlıkla diğerlerini de değiştirdim.
ولكن بمجرّد أن دخلت، غيّرتُ مُصادفةً بعضًا من الملفّات الأخرى

Uzaklaştırma emri çıkarttım, günlük programımı değiştirdim, her gün eve giderken farklı bir rotadan gidiyorum, farklı farklı 10 yerden alışveriş yapıyorum.
قدّمتُ أمرًا للتّقييد، غيّرتُ جدْوَلي، وأسلك مسارًا مُختلفًا لمنزلي كلّ يومٍ. وأتسوّق في عشرة محلّاتٍ مُخلتفة.

Çiziklere aldırmayın adresi yeni değiştirdim.
آسفة على علامات الخدش غيّرتُ المواقع مؤخراً

Okulun ilk gününde burada olabilmek için uçuşumu değiştirdim.
غيّرتُ رحلتي حتى أتمكن من التواجد هنا في اليوم الدراسي الأول

İsim konusunda fikrimi gerçekten değiştirdim.
غيّرتُ رأيي في الحقيقة حول الاسمِ.

Altını yüzlerce kez değiştirdim. Daha önce de gördüm.
غيّرتُ مئات المراتَ حفّاظةِ أطفالكِ.

Onun şansını değiştirdim, O da, benim hayatımı aldı.
غيّرتُ حظَّه، وهو أَخذَ حياتَي.

- Bıraktığını sanıyordum? - Fikrimi değiştirdim.
إعتقدتُ أنّك تَركتَ - الان غيّرتُ رأيي -

Cennetten kaçıp yüzümü değiştirdim.
لقد هربتُ من النعيم و غيّرتُ هيئتي

Ona bakışını gördüğüm için fikrimi değiştirdim.
غيّرتُ رأيي عندما رأيتُكَ تنظر إليها

- Aslında bu konudaki fikrimi değiştirdim. - Öyle mi?
-في الواقع، لقد غيّرتُ رأيي حول هذا الموضوع

Yüzümü değiştirdiğimi biliyorlar, bana ve Austin'e ulaşmak için önce seni takip edecekler.
يَعْرفونَ بأنّني غيّرتُ وجهَي، وهم سَيَتعقّبونَك أولاً للوُصُول لي وأوستن. أنت لَمْ تَرْددْ بانفعال مطلقاً.