Aldığı paraya bakılırsa, Gates ofisinde çok fazla zaman geçiriyor olmalı. | Open Subtitles | وبالحكم على فواتير ساعات عملها سأقول بان (غَيتس) يقضي وقتاً طويلاً في العمل |
Gates, diğer herkesten fazla tehdit alıyor. | Open Subtitles | "غَيتس)، يحصل على تهديداتٌ) بالقتل، أكثر من غيره" |
Onu bulana kadar, birinin bir şey yapma ihtimaline karşın Gates'in yakınlarında duralım derim. | Open Subtitles | "حتى نعرف، أفضل رِهانٌ ليَّ، هو أن أبقى قريباً من (غَيتس)" "في حالة، قامَ أحدٌ ما بحركة ما" |
- Galiba yanlış Sam Gates'in peşindeydik. | Open Subtitles | -أعتقدُ أننا كنا نتعقّب (سام غَيتس) الخطأ |
Makine bize yanlış kişiyi göstermedi. Eğer yargıç Gates'in tehlikede olduğunu söylüyorsa, o zaman tehlikededir. | Open Subtitles | الآلة لم تُرسل لنا رقماً خاطئاً، إن قالتَ أن القاضي (غَيتس)، في خطر إذن فهو كذلك |
Selam, Christina. Ben yargıç Gates. Lütfen beni ara. | Open Subtitles | مرحباً، (كريستينا)، القاضي (غَيتس) يتكلم، أرجوكِ! |
Kaçıranlar dadıyı öldürmüşler. Gates'in alarm şifresini ondan almış olmalılar. | Open Subtitles | الخاطفين قتلوا المربية، لابد وأنّهم حصلوا على شيفرة جهاز إنذار (غَيتس)، منها |
Gates'in oğlunu bulmamıza yarayacak bir şey bulmadım henüz. | Open Subtitles | لم أجد شيئاً، يُساعدنا في إيجاد، إبن (غَيتس) |
- Adresini yolluyorum şu anda. Gates'in evinden en az 10 sokak uzakta bir yer. | Open Subtitles | أرسلُ لكَ عنوان، لمبنى يبعد 10 مربعات سكنية، عن منزل (غَيتس) |
Angela Markham serbest kalır. Yargıç Gates ise ölüm kapanına doğru gider. | Open Subtitles | إذن، (أنجيلا ماركم)، تخرج بريئة والقاضي (غَيتس)، يواجه حكم الموت |
Elizabeth Gates'e, geçen nisanda ameliyat edilemez beyin tümörü teşhisi konulmuş. | Open Subtitles | (إليزابيث غَيتس)، تم تشخيصها... بسرطان الدماغ الغير قابل لإجراء عملية، في نيسان الماضي |
Gates onu karısı hastalandığında tutmuş. - Belli ki oğlu onu çok seviyor. | Open Subtitles | "غَيتس)، وظّفها عندما مَرِضتَ) زوجته" |
Sabit hattından ses ve Gates'in sokağından görüntü alıyor olman gerekiyor şu anda. | Open Subtitles | "وفيديو للشارع خارج بيت (غَيتس)" |
Sam'i kurtardıktan sonra Gates hakkında bir şeyler düşünürüz artık. | Open Subtitles | سأقلق حول (غَيتس)، حالما أُعيد (سام) |
Muhterem yargıç Gates giriyor. | Open Subtitles | سيادة القاضي (غَيتس) يترأس المحكمة |
Samuel Gates. | Open Subtitles | "ساميول غَيتس))" |
- Samuel Gates Jr. | Open Subtitles | -ساميول غَيتس, الإبن) ) |
Yargıç Gates. | Open Subtitles | القاضي (غَيتس)، يتكلم |
- Ben yargıç Gates. | Open Subtitles | -القاضي (غَيتس )، يتكلم |