Senin için bir önemi varsa oldukça direndiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | اذا كان هذا يختلف بالنسبة لك فأنه لم يقاتل |
Sizin için bir değeri varsa, benim için de olacaktır. | Open Subtitles | اذا كان يساوى شيئا لك, فأنه يساوى شيئا لى. |
Eğer Kral ve onun bütün destekçileri dönmüş olursa savaş meydanında, elinde kılıç Kral ve onu destekleyen herkesle savaşırmış. | Open Subtitles | وإذا ما نفذ الملك ذلك التحرك وجميع أتباعه فأنه سيقف لقتالهم في الميدان حاملا سيفه في يده ، ضد الملك |
Eğer aşı çok sıcak olursa bozulur, ama ilginçtir ki çok soğuk olursa da bozulur. | TED | اذا كان اللقاح دافيء لحد ما، فأنه سينهار، ولكن بشكل مثير، يمكنه أن بكون بارد جداً وأن اللقاح سينهار. |
Müdür neyin üzerinde olduğumuzu gördüğünde o da sana yardım edecektir. | Open Subtitles | عندما يرى المدير هذا فأنه بالتأكيد سيساعدك |
O zaman büyük ihtimalle o da zaten biliyor ve bize söylemedi. | Open Subtitles | حسناً , فأنه علي الارجح يعرف سابقاً ولم يخبرنا |
Her ne kadar kapitalizm muhteşem bir sistem olsa da, birçok işletim sistemi gibi, hatalara açıktır, bizim durumumuzda, bu hatalara "piyasa başarısızlığı" diyoruz. | TED | على الرغم من أن الرأسمالية هي نظام رائع، مثل جميع أنظمة التشغيل، فأنه عرضة للمشاكل وفي هذه الحاله تدعى "الفشل السوقي." |
Eğer bir sorunun varsa, bu hepimizin sorunudur. | Open Subtitles | إذا كان هُنالك خطبً بكما , فأنه يُشملنا كلنا |
Eğer ailenizde varsa yüzde elli ihtimal sizde de var demektir. | Open Subtitles | وأن كان أحد والديه حامل للمرض فأنه يملك الفرصة مناصفة بأصابته بالمرض من عدمه |
Gerçekten özür dilerim ama bu adamı hiç tanımayan biri varsa o da sensin. | Open Subtitles | ، حقاً إنني آسف لكن إذا أحدهم لا يعرف ذلك الرجل ، فأنه أنتِ |
Bak, ne yaşadığını anlayacak biri varsa o da benim. | Open Subtitles | أنظر إذا كان هناك أي شخص يفهم ماالذي تمر به فأنه أنا |
Ama ben her zaman su varsa, bu işin ıslak olduğunu söylerim. Haksız mıyım ? | Open Subtitles | و لكنني أقول بما أنه ماء فأنه مبتل , صحيح ؟ |
Hava şartları iyi olursa ve mesafeler çok uzak olmazsa günde 500 ton getirebilirlerdi. | Open Subtitles | فى حال ما إذا كان الطقس مواتياً وفى حال ما لم تكن المسافه كبيره فأنه يمكنه أن ينقل جواً خمسمائة طن من الأمدادات يومياً |
Eğer bu ev sana lazım olursa.. | Open Subtitles | اذا اردت استعمال هذا البيت لأي سبب فأنه لك |
Fafatasındaki hasara ve mağara içindeki kalıntılara bakılacak olursa, görünüşe göre korkusuz profesörümüz oldukça kötü düşmüş ve bu, ölümcül kafatası yaralanmasına yol açmış. | Open Subtitles | لعمل مُدبّر, وإستناداً على الضرر في الجمجمة وماتبقى داخل الكهف, فأنه يبدو |
Hilton'u tercih eder misin? Pekala. Ne olursa olsun, bu senin hatan. | Open Subtitles | حَسَناً لكن مهما حدث فأنه خطأك |
Başarılı olursa, ödüllenir; hata yaparsa cezalandırılır. | Open Subtitles | لو نجح فأنه يكافأ لو فشل، يعاقب |
Bu çevirdiğin dümen işte bunu kanıtlıyor. Eğer bu bir şey kanıtlıyorsa o da bir şey bilmediğimizdir. | Open Subtitles | و إذا هذا عملك المثير الصغير يحاول ان يثبت أي شيء, فأنه يثبت هزيمتنا |
3B ile basılan parçalardan daha hızlı büyüyen mantarlar var. (Gülüşmeler) Katmanlı süreç mekanik özelliklerde hatalara sebep oluyor. Eğer kesintisiz büyümesini sağlarsak, o hataları önleyebilirdik. | TED | فهناك عش غراب ينمو أسرع من أجزاء مطبوعة بثلاثية الأبعاد. (ضحك) استخدام عمليه التصنيع طبقة فوق طبقة تقود الى تشوه في الخواص الميكانيكية و لو أستطعنا أن ننتج الأجزاء بشكل مستمر فأنه يمكننا تلافي هذه التشوهات |