Ben, tasarımcı olarak, eğer buraya bir kablo koyarsam, biliyorum ki bu şu anlama gelecek, farlara erişmek için motoru sökmek zorunda kalacağız. | TED | أنا، المصمم، إن وضعت سلك هنا، فإنني أعلم أن ذلك يعني أنه سوف يكون علينا إزالة المحرك للوصول إلى الأضواء. |
Şu sıralar aşk hayatımla ilgili bir sorun yaşıyorum o yüzden ikimizin konuşması biraz garip olabilir, biliyorum ama bu konuda, bildiğin gibi diğer tüm arkadaşlarım tam bir angut. | Open Subtitles | إنني أواجه موقفاً يتعلق بحياتي العاطفية لذا فإنني أعلم أنه قد يكون من غير اللائق أن نتحدث عنه لكن في هذا المجال ، وكما تعلمين فإن كل أصدقائي أغبياء جداً |
Ama bunu her gün hissetmeme rağmen onlara zarar vermiş her kişinin izine düşemeyeceğimi biliyorum. | Open Subtitles | ولكن مع أنني أشعر بهذه الحالة كل يوم, فإنني أعلم أنني لا أستطيع تعقب كل من ألحق الضرر بهم |
Ama en azından şimdi ne yapmam gerektiğini biliyorum... | Open Subtitles | ولكن على الأقل فإنني أعلم ما يتوجبُ عليَّ فعله |
Şimdi, bunu matematik dersinde öğrendiğimizi biliyorum ama bu artık kültürümüzün de içinde: x fiyatı, x dosyaları x projesi, TEDx. | TED | الآن فإنني أعلم أننا تعلمنا ذلك في فصل الرياضيات، لكنه الآن موجود في كل مكان في الثقافة -- جائزة إكس وملفات إكس، مشروع إكس و تيد إكس. |
Bay Chuck ve bayan Serena ile aranızda olanlardan dolayı kaçıp kurtulmak istediğinizi de biliyorum. | Open Subtitles | مع كل ما حدث مع (تشاك) و (سيرينا) فإنني أعلم بأنك تريدين التهرّب خلسة |
Ben biliyorum, biliyorum. | Open Subtitles | -أنا ... -حسنًا ، أنا أعرف، ولذلك فإنني أعلم |
O olmadığını biliyorum! | Open Subtitles | فإنني أعلم أنك لستِ هي |
Annem ve kız kardeşim şehir dışındalar onların ziyarete gelmediğini biliyorum. | Open Subtitles | أمي وأختي خارج المدينة لذا فإنني أعلم بأنهن لن تزوراني سيرينا) ! |
Sağ olun, ama ben her yıl Charlie Brown Noel Özel programını izliyorum, yani ana fikri biliyorum. | Open Subtitles | (شكراً ... لكنني أشاهد برنامج (تشارلي براون الخاص بعيد الميلاد كل عام لذا فإنني أعلم مضمونه |