ويكيبيديا

    "فإن الطريقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolu
        
    İnanıyorum ki, tekrar çekici bir hale getirmenin yolu, "Güç" kavramının açık ve detaylı bir şekilde öğretilmesinden geçiyor. TED وباعتقادي فإن الطريقة التي يمكن بها جعل التربية المدنية مثيرة مجددا هو أن نجهر بما يتعلق بتعليم القوة.
    Ama bunun da ötesinde, sosyal bir değişim yaratmanın en etkili yolu toplum içerisinde çalışmaktır. TED ولكن في غالب الأحيان, فإن الطريقة الأكثر فعالية لخلق التغيير الاجتماعي هو العمل داخل المجتمع.
    Bu nedenle şu anki durumda, planımızı gerçekleştirebilmenin. tek yolu çevreye dağılmak. Open Subtitles بناء على ذلك وفي الظرف الراهن، فإن الطريقة الوحيدة للنجاح في مشروعنا هي التفرق مؤقتا في أنحاء البلاد.
    Babamın ihtiyacı olan parayı elde etmenin tek yolu... bana öğrettiği numaraları kullanmak. Open Subtitles والآن بما أن أبي بحاجة للمال فإن الطريقة الوحيدة للحصول عليها هي إستعمال الحيل التي علمني إياها
    O zaman 970'in Aschen dünyası olup olmadığının belirlemenin tek yolu diğer üçünü incelemek. Open Subtitles إذن فإن الطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك الكوكب هى فحص الثلاثة الآخرى.
    Görmemizin tek yolu... 30 gün sürekli sabırla beklemekti. Open Subtitles لذلك، فإن الطريقة الوحيدة التي ستمكننا من رؤيته هي البقاء كظلها، بصفة متواصلة كل يوم لمدة 30 يوما
    Eğer kazanırsam, gidebilmemin tek yolu, finansal yardım almak olur. Open Subtitles إن تم الموافقة عليّ، فإن الطريقة الوحيدة لالتحاقي هي أن احظى بمساعدة مالية
    Kendi ölümümü engellemenin tek yolu onu etkisiz hâle getirecek daha büyük bir kehanet yaratmaktı. Open Subtitles و هكذا، فإن الطريقة الوحيدة لمنع موتي كان بخلق نبوءة أكبر لإبطالها
    Jorge'nin kesinlikle bir telefonu var, teslim olmamın tek yolu... yerini tespit edin ve öğlen ana meydana getirin. Open Subtitles جورج لديه بالتأكيد الهاتف الخليوي وبالتالي فإن الطريقة الوحيدة لتسليم نفسي هي إذا ..
    Bir şeyi sevmenin tek yolu ona sahip olmak mı? Open Subtitles أوه، وبالتالي فإن الطريقة الوحيدة التي تمكنك من حب شيء هو أن إمتلاكه؟
    Yani işe yarayıp yaramayacağını anlamanın tek yolu belaya bulaşacak kadar yaklaşmak. Open Subtitles لذا فإن الطريقة الوحيدة لمعرفة ما إذا كان يعمل هو الحصول على وثيقة بما يكفي لتكون مشدود إذا لم يفعل ذلك.
    Yani işimi elimde tutmamın tek yolu şirketin bir şeyler yaptığımı görmesi. Open Subtitles وبالتالي فإن الطريقة الوحيدة بالنسبة لي للحفاظ على وظيفتي هو إذا رآني الرؤوساء أفعل شيئا.
    Bu yüzden internette gizlilik istiyorsak, bunu başarmanın tek yolu, tüm dünyayı göreve çağırmak. Bu ancak yolumuzdaki bariyerleri kaldırarak bu mümkün olur. TED لذلك، إذا أردت الخصوصية على الانترنت، فإن الطريقة الوحيدة للنجاح في ذلك هو وضع الجميع في مكان واحد. وهذا ممكن فقط إذا أزلنا الحواجز للدخول.
    Alıcının istediği zaman bağlılığını değiştirmesi kolay olduğu için de bir satıcıya güvenmenin tek yolu sitenin diğer kullanıcılarından olumlu dönüşler almış olması. TED ولأنه من السهل على المشتري أن يغير رأيه في أي وقتٍ شاء فإن الطريقة الوحيدة للثقة في البائع هي رؤية ما إذا كان لديه تاريخ جيد من التقييم الإيجابي من المستخدمين الآخرين للموقع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد