bazı müşterilerimiz sırf karşı çıktığınız nedenden ötürü bu kutuyu satın alıyorlar. | Open Subtitles | و بالرغم من ذلك فإن بعض الزبائن يعجبون به لمثل هذا السبب |
Hâlâ bazı bilimadamları burasının gelecekte bir yerleşim yeri olabileceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | ومع ذلك فإن بعض العلماء يعتقدون بأننا سنتمكن من اعتباره وطنا لنا. |
Yani ısı için bazı çözümler kazan-kazan türü kazanç sağlayabilir. | TED | لذا فإن بعض الحلول لمشاكل الحر تنتج ايضا حلولاً لمشاكل اخري. |
Şanslıyız ki bazı topluluklar tam da bunu yapıyor. | TED | لحسن الحظ فإن بعض مجتمعاتنا تقوم بعمل ذلك. |
Alternatif olarak bazı teoriler bilginin kara deliğin içine geçemediğini öne sürmektedir. | TED | بدلًا من ذلك، فإن بعض النظريات ترجّح أن المعلومات على أية حال لا تنزوي في الثقب الأسود. |
Maalesef, bazı çok önemli görüntüler çok çarpıcı ve rahatsız edici olarak algılanıyorlar. | TED | ولسوء الحظ فإن بعض الصور المهمة جداً تكون شديدة الإضراب أو التأثير من أن يمكن عرضها على العامة |
O halde bazı teklifleri kabul etmemizde yarar var. | Open Subtitles | إذا كنا لا نسمع عنهم ، فإن بعض هذه العروض قد تكون مجدية |
İş, yumurtalarınızı uygun bir yere koymaya geldiğinde bazı böcekler ikna yöntemiyle bu işi başka böceklere havale ederler. | Open Subtitles | عندما يتعلّق الامر بوضع بيضك بمكان مناسب، فإن بعض الحشرات تجبر حشرات أخرى لانجاز المهمّة لهم. |
Aslında dişi yuvası için taş topluyor ve haliyle bazı penguenler de böyle... | Open Subtitles | الأنثى التي تكون خارج الصخور ولا عش لها، وبالطبع، فإن بعض البطاريق |
Ve medyanın bazı üyeleri bu çetelere diklenecek halk arasından gözünü açmış üyeler bulacaktır bu görüntüler uğraştığımız şeyin gerçek korkusunu gösteriyor. | Open Subtitles | ومع هذا فإن بعض الإعلاميين سيكتشفون دائما خيبة أمل عصابات الشوارع التي يحتفون بها أمام الجمهور باستعراض حلقات الرعب التي نتعامل معها |
Daha da önemlisi, UCT'de bazı işbirliği yaptığım kişiler, Jennifer Thomson, Suhail Rafudeen bu yaklaşıma önayak oldular ve size yakında bazı veriler göstereceğim. | TED | و بالفعل فإن بعض المتعاونين معي من جامعة كيب تاون، جنيفر و تومسون و سهيل رافدين، تقدموا في هذا الطريق و سأريكم بعض البيانات قريبا. |
Geldiğimiz yerde, eskiden bizim gibi görünen bazı insanlar fiziksel ve zihinsel olarak öylesine evrimleştiler ki fiziksel vücutlarını terketmenin bir yolunu buldular ve daha yüksek bir varoluş seviyesinde enerji olarak yaşamaya başladılar. | Open Subtitles | في المكطان الذي جئنا منه فإن بعض الناس.. الذين كانوا يشبهوننا كثيراً ارتقوا جسدياً وعقلياً.. لدرجة أنهم وجدوا وسيلة لعزل أجسادهم المادية.. |
O kadar değişmiş ki, bazı insanlar onun benim maskeli hâlim olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد تغيَّر، بل فإن بعض العلماء ما ظنُّوه فعلًا (هولمز)، بل أنا في تنكُّر. |