Treni kaçırdık, o yüzden geceyi istasyonda geçirmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد فاتنا القطار واضطرينا ان نقضى طوال الليل فى المحطة |
Tamam. 10:00'daki mülâkatı zaten kaçırdık doğruca lokantaya gidelim hadi. | Open Subtitles | لقد فاتنا بالفعل مقابلة العاشرة صباحاً. لذا، لنذهب مباشرة للمطعم. |
- Vay canına. Trenimizi kaçırdık. - Başka trenler de var. | Open Subtitles | يا الهى, لقد فاتنا القطار لايهم, هناك قطارات أخرى |
- Bu yıl kaçırdığımız veya gerekli önemi vermediğimiz hikâyeler. | Open Subtitles | -قصصٌ فاتنا ذكرها هذه السنة أو لم نعطها الإهتمام الكافي. |
Biz de atladık çünkü daha önce yoktu. | Open Subtitles | لقد فاتنا أيضاً لأنه لم يكن موجوداً من قبل |
Belli ki öldüğümüzde çok şey kaçırmışız. | Open Subtitles | نحن متأكدين أنه فاتنا الكثير عندما كنا أموات |
Yemek rezervasyonumuzu kaçırdık, o yüzden lütfen artık yukarı çıkıp... | Open Subtitles | لقد فاتنا حجز وجبة العشاء لذا دعونا فقط نصعد |
Yemek rezervasyonumuzu kaçırdık, o yüzden lütfen artık yukarı çıkıp... | Open Subtitles | لقد فاتنا حجز وجبة العشاء.. لذا دعونا فقط نَصعد نطلب خدمة الغرف.. |
Üzgünüm, geciktik. kaçırdık mı? | Open Subtitles | مرحباً، آسفان على التأخير هل فاتنا الأمر؟ |
İlk adımı, ilk sözcüğü, ilk gülümsemesi... Hepsini kaçırdık. | Open Subtitles | خطوتها، كلمتها و ابتسامتها الأولى فاتنا كلّ ذلك |
Trafikte takıldığımız için tüm prova yemeğini de kaçırdık. | Open Subtitles | لقد علقنا في الطريق والآن لابُد أن العشاء التجريبي كله قد فاتنا |
Zengin Adam Fakir Adam'ı kaçırdık. | Open Subtitles | فاتنا الرجل الغني والرجل الفقير |
Lanet İtalyanlar. Nasıl kaçırdık bunu? | Open Subtitles | تباً للأيطاليين كيف فاتنا هذا؟ |
- Paris! - Treni kaçırdık! - O halde diğerine bineceğiz! | Open Subtitles | _ لكن القطار فاتنا _ سنلحق بالقطار التالي |
Lanet olsun, kaçırdık. İlerleyelim. | Open Subtitles | اللعنة، لقد فاتنا الأمر فلنواصل طريقنا |
Bir bağlantı olmalı, dostum, ne denli karmaşık olsa da bu olaylar arasında gözden kaçırdığımız bir bağlantı olmalı. | Open Subtitles | لابد وان هناك صلة يا صديقى رابط مهما كان غريبا يربط بين هذه القضايا شئ لابد وانه فاتنا |
Ama bir kontrol edip gözden kaçırdığımız bir şey var mı diye bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | لكن أحتاج منك أن تلقي نظرة، لتري إذا فاتنا أي شيء. |
elbette, ben yapmazdım ama düşününce bir şeyleri atladık dersin, fakat bu sefer yapmamıştık. | Open Subtitles | وتعتقد بأنه حقاً قد فاتنا شئ ما ولكن في الحقيقة نحن لم نُفوت أي شئ. |
Dosyada elle bir arama yaptım, bir şeyi kaçırmışız. | Open Subtitles | بحثت في ملفاته في حالة ما إذا كان قد فاتنا شيء |
Yazar tavşanları önemsiyordu, biz de önemsemezsek en önemli kısmı atlamış oluruz. | Open Subtitles | هو يهتمّ لأمرها، فعلينا أن نهتمّ أيضا وإلا فاتنا المغزى. |
Ev yolunda. Bir şeyi kaçırmış olmalıyız. | Open Subtitles | في طريقه إلي المنزل يبدو أننا فاتنا شيء ما |
Annem bizi bekliyor. Orkide gösterisini kaçırırsak çok üzülür. | Open Subtitles | إنها تنتظرنا إن فاتنا عرض السحلبية ستنهار |
Böyle bir profil ne kaçırdığımızı gösterebilir. | Open Subtitles | كتابة التصور أولاً بأول تظهر لنا ما فاتنا |
Biz sadece cevapsız. Ve şimdi çok geç değil umuyoruz. | Open Subtitles | لقد فاتنا ذالك والآن آمل أنه لم يفت الأوان |
Bu hayatımda içimden gelerek yaptığım en harika şeydi... ama sanki önemli birşeyi atlamışız gibi hissediyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | أكثر الأشياء العوفية الرائعة التي فعلتها في حياتي ولكن أحس بأنه فاتنا شيء , أتعرفين |
Bir şeyleri atlıyoruz. | Open Subtitles | هناك شيء ما قد فاتنا. فتشي بشكل أعمق. |