- Evet, biz başardık. Beni yeniden şaşırttın, John. | Open Subtitles | نعم لقد فعلناها لقد فاجأتني ثانية يا جون |
Beni şaşırttın Hollis. | Open Subtitles | من خلال عرض أعضائك الخاصة نائب شاو لقد فاجأتني هوليس |
Biliyor musun, aslında kızların, o çöldeki konsere gitmesine izin vermene şaşırdım. | Open Subtitles | تعلمين انكً فاجأتني حينما تركتي الفتيات يذهبون الى تلك الحفلة |
Başvurunu inceledim ve söylemeliyim ki notlarının düşüklüğünü görünce şaşırdım. | Open Subtitles | ...راجعت طلبك، ولا بدّ من أن أقول إن نتائجك المتواضعة... في الإمتحانات فاجأتني |
O gece, gemi demir aldıktan sonra Patsy odamdaydı bana sürpriz yapmış. | Open Subtitles | باستي" فاجأتني في غرفتي" لقد كانت متوتّرة وكانت قد وصلت من ريو |
Sizi şaşırttığım için bağışlayın ama siz de beni şaşırttınız, çünkü daha önce hiç böyle bir güzellik görmedim. | Open Subtitles | سامحيني يا أميرة لأني فاجأتك، فأنت أيضاً فاجأتني فلم أر من قبل مثل هذا الجمال المشع |
Beni şaşırtıyorsun, Sammy | Open Subtitles | (لقد فاجأتني, (سامي |
Beni hazırlıksız yakaladın. | Open Subtitles | لا لا كل شيء بخير لكنك فاجأتني هذا كل شيء |
Gerçekten hangi faktörlerin şirketleri başarı ve başarısızlığa sürüklediğini bulmaya çalıştım, ve sonuç beni gerçekten şaşırttı. Birinci sebep zamanlamaydı. | TED | و لقد حاولت البحث عن العوامل التي أثرت في نجاح او اخفاق كل هذه الشركات، و النتائج حقا فاجأتني. |
Beni korkuttun. | Open Subtitles | لقد فاجأتني ، هل هناك مشكلة ؟ |
Beni şaşırttın pislik herif. | Open Subtitles | اللعنة.. لقد فاجأتني حقاً أيها الأحمق |
Burası güzel görünüyor. Beni şaşırttın. | Open Subtitles | المكان يبدو لطيفا هنا لقد فاجأتني |
Evet, beni şaşırttın. Bunlar Bayan Potts'un ailem için yaptığı özel yemekler gibi olmuş. Bunları hazırlamak kaç gününü aldı? | Open Subtitles | أوه، أجل، لقد فاجأتني كم سيستغرق منك؟ |
Jenny, beni şaşırttın. | Open Subtitles | جيني، أنت فاجأتني |
Bu kadar çabuk geri arandığım için şaşırdım, efendim. İyi haberlerdir umarım. | Open Subtitles | فاجأتني بالاتصال العاجل ما الأخبار |
Seni burada gördüğüme şaşırdım Ellis. | Open Subtitles | فاجأتني رؤيتك هنـا، أليــس |
Orada biraz şaşırdım. | Open Subtitles | لقد فاجأتني هناك |
sürpriz mesajlarından birini yolladı da. | Open Subtitles | . فاجأتني مجدداً . أرسلت لي إحدى رسائلها المفاجئة |
Beni şaşırttınız. Bunu at yarışına çevirdiniz. | Open Subtitles | لقد فاجأتني جعلت السابق حاميَ الوطيس |
Beni şaşırtıyorsun Gaius. | Open Subtitles | لقد فاجأتني,(جايوس) |
Hayır, üzgünüm. Üzgünüm. Beni hazırlıksız yakaladın. | Open Subtitles | كلاّ، آسفة، آسفة، إنك فاجأتني فحسب! |
Baba, nereden çıktın öyle. | Open Subtitles | بابا , لقد فاجأتني |
Evet ama beni gafil avladın o zaman. Şey gibiydi... | Open Subtitles | نعم ، ولكنك فاجأتني في ذلك الوقت. |