200 yıl sonra, sonunda Araf'tan çıkmayı başarmıştı ama Ölüm Atlısı onu yakaladı. | Open Subtitles | بعد 200 عاماً هي أخيراً خرجت من البرزخ لتكون معتقلة لدى فارس الموت |
Ve eşim şu anda Ölüm Atlısı'nın esiri. | Open Subtitles | و زوجتي باتت الآن أسيرة بين يديّ فارس الموت |
Sadece Ölüm Atlısı olduğunu hatırlarsan daha az ürkütücü bir hâl alır. | Open Subtitles | ،بل سيكون أقل مشقّة لو أنّك وضعت برأسك، أنّه ليس مجرد فارس الموت و حسب |
Sonuç olarak bizim için savaştın ve öldün. | Open Subtitles | بعد كل شئ أنت مُتَّ بقتلك فارس الموت |
1782'de Masonlar bu el yazmasını, Ölümün Atlısı'nı yenmenin bir yoluyla yeniden güncellemişler. | Open Subtitles | في عام 1782، قام الماسونيون بتحديث المخطوطة... وأضافوا وسيلة لهزيمة "فارس الموت". |
Eğer Ölüm Süvarisi beni öldürmeyecekse kim öldürecek? | Open Subtitles | لو لم يكن "فارس الموت" هو المكلف بسلب حياتي، فمن إذاً؟ |
Büyü Ölüm Atlısı'yla yarışabilecek bir yaratığı diriltiyor. | Open Subtitles | هذه التعويذة ستبعث مخلوق بوسعه ردع فارس الموت |
Eşim artık Ölüm Atlısı'nın esiri. | Open Subtitles | زوجتي الآن أسيرة فارس الموت |
Ölüm Atlısı'nın vücudundan bir parçayı. | Open Subtitles | و هو جزء من جسد فارس الموت |
O Mahşerin Ölüm Atlısı. | Open Subtitles | إنها فارس الموت |
Tıpkı Rose'nin Ölüm Atlısı olduğuna inanmadığımız gibi. | Open Subtitles | (كما لا نصدق أن (روز هي فارس الموت |
Rose Ölüm Atlısı'dır. | Open Subtitles | .. (روز) هي فارس الموت .. |
Çünkü Rose Ölüm Atlısı. | Open Subtitles | لأن (روز) هي فارس الموت |
Sonuç olarak bizim için savaştın ve öldün. | Open Subtitles | بعد كل شئ أنت مُتَّ بقتلك فارس الموت |
Ölümün Atlısı'nda işe yaramıştı. | Open Subtitles | لقد فلحت مع فارس الموت |
Ama bu sefer tek bir fark var; o Ölüm Süvarisi. | Open Subtitles | "لكن في هذه المرة , سيكون هو "فارس الموت |