ويكيبيديا

    "فارغاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boş
        
    • boştu
        
    • boşmuş
        
    • bomboş
        
    • boşluk
        
    • boşsa
        
    • bos
        
    • Boşken
        
    • bomboştu
        
    Sonra bir gün odasına gittim ve yatağının boş olduğunu gördüm. Open Subtitles في أحد الأيام ذهبت إلى غرفته ولاحظـت أن سريره كان فارغاً.
    - Buldugumuzda kasanın boş olduğu anlamına gelmez, değil mi? Open Subtitles ألا يعني هذا بأن المدفن سيكون فارغاً عندما يجدونه ؟
    Ama bir an geliyor ki, o boş kayalığa geri dönmek istiyorum. Open Subtitles و لكن في تلك اللحظة ، تمنيت لو أنني عدت لوحاً فارغاً
    ve bu hiç mantıklı değildi, çünkü sonunda sanatımı destekleyebilecek durumdaydım ama yine de aklım tamamen boştu. TED الأمر الذي لم يبدو منطقياً لي ، لأنه صار بإمكاني أخيراً دعم فني و لكن مع ذلك كنت فارغاً إبداعياً.
    İki ay önce gelip boş bir ev bulduğumdan beri... Open Subtitles منذ أن رجعتُ للبيت من شهرين و وجدتُ بيتاً فارغاً
    Polis bilinmesini istememiş o yüzden de boş tabutu gömmüşler. Open Subtitles لمْ ترد الشرطة نشر الخبر، لذا فإنّهم دفنوا تابوتاً فارغاً.
    Kadın, defin ritüellerini tamamlamak için İsa'nın mezarına gittiğinde boş olduğunu gördüler. Open Subtitles عندما النساء يذهبن لأداء مناسك الدفن في قبر المسيح، يجدنّ القبر فارغاً.
    Hakkımda iyi düşünmeyen herkesle ahbaplığımı bitirseydim adres defterim şimdiye boş olurdu. Open Subtitles لو لم يعد كل من إنتقدني صديقي سيكون دفتر عناوين أصدقائي فارغاً
    Kutunun boş olduğunu söylemeye devam et. İnsanlar anlayacaktır. Open Subtitles استمر فى قول أنه كان فارغاً إن الرفاق سيتفهمون
    Havuzu boş görünce, belki de Tanrı var diye düşündüm. Open Subtitles ...لذا فعندما كان الحوض فارغاً إعتقدت، ربَما بأنَ هنالك رب
    Tedavi yönünü söylemek istemiyorum ama, nadiren boş yerimiz kalıyor. Open Subtitles نادراً ما تجد مقعداً فارغاً وغنيٌّ عن القول ما له من قيمة علاجّية
    Doğru. Kendimi şimdiden boş ve sıkkın hissediyorum. Open Subtitles هذا حقيقي أَشعر بأنني فارغاً وضجرَ بالفعل
    Hiç de boş olmayan caddenin karşısındayız. Open Subtitles أجل, إنه الذي يتقاطع مع الشارع و هو ليس فارغاً
    Hiç de boş olmayan caddenin karşısındayız. Open Subtitles أجل, إنه الذي يتقاطع مع الشارع و هو ليس فارغاً
    Darnell, su yatağını marketten boş boş orada dursun diye sürüyüp getirmedim. Open Subtitles سرير النوم المائي طوال الطريق من سوق البراغيث لكي يجلس هناك فارغاً عيد ميلاد سعيد، ايرل
    Gündüzleri buranın boş olması gerekiyordu. Open Subtitles من المفترض أن يكون المكان فارغاً هنا نهاراً.
    Haritada boş gözüken bir yeri alıp orayı ışıltılı bir şehre dönüştürmek, önemli bir şey. Open Subtitles شيء ذو شأن مع ذلك أن تأخذي مكاناً فارغاً على الخريطة وتبنين فيه مدينة مشرقة
    Öyle büyük, o kadar büyük ve boştu ki mavi deniz ve gökyüzü gibi büyük ve boştu. Open Subtitles كبيراً جداً و فارغاً مثل البحر الكبير الفارغ و مثل السماء
    Kafese gir ve aynanın arkasına saklan, orası boşmuş gibi gözükecek. Open Subtitles أبي, أدخل القفص و أختبيء خلف المرأة, سيبدو فارغاً
    Ayrıca Belgrad'a kadar tüm yol boyunca sarmaş dolaş gideceğiz, üstelik o taraf bomboş! Open Subtitles أجل والآن سنتكوم فوق بعضنا طول الطريق إلى أن نصل لبلغراد ونترك هذا الجانب فارغاً
    Eve döndüğümde büyük bir boşluk hissettim. Open Subtitles وعندما أصبحت أعود إلى المنزل، شعرت بأن المكان فارغاً.
    Böyle boşsa, bir şirket katı olabilir. Open Subtitles لكن إن كان فارغاً مثل هذا فيمكن أن يكون لشقة تعاونية
    Ama sizden birini ilk defa mesela aynada görünce beyin, farki ne ile kapatacagini bilmiyor ve bos birakiyor... Open Subtitles لكن رؤية أحدكم لأول مرة .. ولنقل، في مرآة فلا يعرف العقل بأي شئ ... يملأ الفراغ لذا يدعه فارغاً
    Ama onlar yöneticiye senin yerini istediklerini daha Boşken söylemişlerdi. Open Subtitles لكنهم أخبروا المدير بإنهم أرادوا مكانك قبل أن يكون فارغاً حتى.
    Cheong burada yokken buzdolabımız ağzına kadar doluydu, ama kalbim bomboştu. Open Subtitles خلال الوقت الذي لم تكن تشيونغ هنا الثلاجة كانت مُمتلئة ولكن قلبي كان فارغاً تماماً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد