ويكيبيديا

    "فارغة في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • boş bir
        
    • boşluk
        
    • kuru sıkı
        
    Peki ya, çocuk için nafaka ve boş bir daireye ne dersin? Open Subtitles ما رأيك بـ: معونة طفل، نفقة للطليقة وشقة فارغة في مركز المدينة؟
    Eğer bazı özel koçluk, isterseniz, dinle boş bir oda üst katta, kazmak var? Open Subtitles إسمعي ، إذا أردت بعض الخصوصية هناك غرفة فارغة في الأعلى هل تصعدين ؟
    Yatak odasında boş bir mücevher kutusu buldum. Open Subtitles لقد عثرت علي علبه مجوهرات فارغة في غرفة النوم
    Parmaklarıyla saniyede sekiz kez ağaca vuruyor ve içeride bir boşluk olduğu manasına gelen sesin tınısındaki en ufak değişimleri dinliyor. Open Subtitles تنقر أصابعها على الخشب حتّى ثمان مرات في الثانية، وتتنصّت للتّغير الضئيل في الرنين، الذي يُشير إلى رقعة فارغة في الداخل.
    Mükemmel. Rodney'in silahına kuru sıkı koydun değil mi? Open Subtitles ــ ممتاز ــ وضعت رصاصات فارغة في مسدس رودني، صحيح؟
    Hayır ama silahın içinde erimiş boş bir kovan varmış. Open Subtitles لا، ولكنهم وجدوا رصاصة فارغة في سلاح المواجهة لقد ذابت داخل السلاح بسبب النيران
    Ancak şimdi elimizde,sadece boş bir delik var. Open Subtitles لكنْ ليس لدينا الآن سوى حفرة فارغة في الأرض
    Neye benzediğine dair bir fikrin var mı Her gece boş bir eve gelmek? Open Subtitles هل تعرف كيف يبدو الأمر عندما تعود إلى شقة فارغة في كل ليلة؟
    Silahına boş bir şarjör koy! Open Subtitles لديك مكان لطلقة فارغة في المسدس
    Dolapta boş bir şişe olacaktı. Open Subtitles أعتقد أن هناك زجاجة فارغة في الخزانة
    Ayrıca davalının çekmecesinde krom-çelik testi pozitif çıkan boş bir silah çantası da bulduk. Open Subtitles أيضاً وجدت خزانة أسلحة فارغة في خزانة المتهم " كشفت عن معدن " فولاذ الكروم مشبك حزامي أيضاً مصنوع من المعدن
    boş bir jest değilmiş demek ki. Open Subtitles لم تكن هدايا فارغة في نهاية المطاف.
    Dostum, polis annenin arabasında boş bir bira şişesi buldu. Open Subtitles مرحباً يا رجل لقد وجدت الشرطة زجاجة كحول فارغة ... . في سيارة والدتك
    Kuru temizlik poşetinde boş bir askılık o. Open Subtitles تلك علاّقة فارغة في كيس لمحل التنظيف.
    Üst katta boş bir ofis var. Open Subtitles هناك مساحة فارغة في مكتب بالدور العلوي
    Hadi, aşağıda boş bir malzeme deposu var. Open Subtitles أسرع، هناكَ غرفة فارغة في الأسفل
    Hadi, aşağıda boş bir malzeme deposu var. Open Subtitles أسرع، هناكَ غرفة فارغة في الأسفل
    Saniyede sekiz kereye kadar, parmaklarını ağaca vurur ve titreşimdeki küçük değişimi dinler ki bu, içeride bir boşluk olup olmadığını belli eder. Open Subtitles تنقر أصابعها على الخشب حتّى ثمان مرات في الثانية، وتتنصّت للتّغير الضئيل في الرنين، الذي يُشير إلى رقعة فارغة في الداخل.
    O bu davada sadece önemsiz bir nokta, bir boşluk. Open Subtitles فهو مجرد فجوة فارغة في وسط هذه القضيه
    Silahına kuru sıkı koymuş. Open Subtitles وضع طلقات فارغة في مسدسك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد