İçeri girdiğinde muhtemelen ölüydü veya bilinci yerinde değildi. | Open Subtitles | وكان ربما مات أو فاقدا للوعي عندما ذهب في. |
Yaşarken su kulesine atmak zor olmalı, tabi bilinci yerinde değilse. | Open Subtitles | من الصعب أن تأخذ المرأة الحية حتى من جانب خزان المياه، إلا أن تكون فاقدا للوعي. |
Demek istediğim hâlâ bilinci yerinde değil ama doktor en kötüsünü atlattığını söyledi. | Open Subtitles | اعني , هو مازال فاقدا للوعي لكن الفيزيائي قال : انه تجاوز المرحله الاسوأ |
- bilinci yerinde değilken onu çekemem. | Open Subtitles | أنا لا يمكن سحب لها من فاقدا للوعي. |