| Her zaman için alt dallarda olgunlaşmış bir sürü Meyve bulunur. | Open Subtitles | هناك دائماً الكثير مِنْ فاكهةِ المُعلّقةِ المستوى الواطئَ , ناضجة لكي تُلتَقطَ. |
| Point Place meditasyon malzemeleri ve kuru Meyve deposu. | Open Subtitles | تجهيز تأملِ مكانِ نقطةِ ومستودَع فاكهةِ مُجَفَّفِ. |
| Bu gece Orpheus cehenneme indiğinde onu elimde Meyve sepetiyle bekliyor olacağım. | Open Subtitles | عندما يَنحدرُ Orpheus إلى الجحيمِ، أنا سَ يَكُونُ إنتِظاره مَع a سلة فاكهةِ. |
| Meyve bıçağı kullandığımı söylediniz, kullanmadım! | Open Subtitles | قُلتَ بأنّني إستعملتُ سكين فاكهةِ كريب، لَكنِّي لَمْ! |
| Bunu kendi yaptı. Görünüşe göre meyva bıçağı kullanmış. | Open Subtitles | يُشاهدُ مثل هي إستعملتْ سكين فاكهةِ كريب. |
| Ucuz bir meyva sepetine benziyor. | Open Subtitles | يَشتمُّ مثل a سلة فاكهةِ رخيصةِ. |
| Amoksisilin, Sumatriptan, Paroksetin, Gleamers diş macunu, Hexham Meyve Suyu. | Open Subtitles | Amoxicillin، Sumatriptan، Paroxetine، معجون أسنان Gleamers، عصير فاكهةِ Hexham. |
| Gene ve Roger'ın Meyve Arabasına dikkat! | Open Subtitles | إنتبهْ إلى الجينِ وروجر جناح فاكهةِ! |
| Acai Meyve paketleri. | Open Subtitles | عُلَب فاكهةِ آكايا. |
| - Meyve şekeri. | Open Subtitles | - سكّريات فاكهةِ. - هو نادرُ جداً. |