Yani nerede olduğunu biliyorsun ama neyin peşinde olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أذا فانت تعرف مكانه ولكنك لا تعلم على ماذا ينوي |
Dışarıdakiler SS askerleri, Bernstein'ın kampa kapatacak değiller, ne yapacaklarını biliyorsun. Ben ne gerekiyorsa onu yapıyorum. | Open Subtitles | اذا لم تتمكن القوات الخاصه من اعاده بيرنستين فانت تعرف بالضبط ماذا سيفعلون |
Nerede olduğunu söylemezsen, ne olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | لو لم تخبرنى بمكانها, فانت تعرف ما سوف يحدث, اين هى ؟ |
Gözlerini mankenlerden ayırma. Nasıl giyinmeyi sevdiğini biliyorsun. | Open Subtitles | أبقي عينيك على العارضات فانت تعرف حبها للتأنق |
Elini yakar ve düşürürsen, ne olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | لو اضطربت و اسقطتها فانت تعرف ماذا يحدث |
Hayır. Silahlar hakkında nasıl hissettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | لا ، فانت تعرف شعورى حول المسدسات |
Kararını değiştirirsen beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | لو غيّرت رأيك, فانت تعرف اين تجدنى |
- Hatırlarsan, beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | - اذن،لو عرفت ما هو فانت تعرف اين تجدنى |
Sen polissin ve yöntemi biliyorsun. | Open Subtitles | انت شرطي لذا فانت تعرف النظام |
Ne biliyor musun? - Hayır. - Eğer öğrenirsen nerede olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | - اذن،لو عرفت ما هو فانت تعرف اين تجدنى |