ويكيبيديا

    "فانني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zaman
        
    • Eğer
        
    Genellikle atölyemde çalışmayı severim, fakat yağmur yağdığında ve garaj yolu bir ırmağa dönüştüğünde işte o zaman buna bayılırım. TED انا عادة احب العمل في متجري لكن عندما تبدء الامطار بالهطول و تتحول الطرقات الى انهار فانني بالفعل احب ذلك
    Ve ne zaman seninle konuşsam, gerisini duymak istemiyordum. Open Subtitles و مهما تحدثت فانني لن أستطيع أن أصفها لكِ
    Ve her zaman arkadaşın olmak istiyorum. Open Subtitles و لهذا فانني أريدنا دائما أن نكون أصدقاء
    Eğer annem hakkında çirkin tek bir söz söylerse, o, o... çocuğunu boğacağım, Open Subtitles في حال أنه قد قال كلمةً واحدة سيئة بحقها فانني سأختنق ابن العاهرة
    ve anlaştıkları tek şey Eğer görebilecek olsam o renkleri ayırabilecek durumda olduğum. TED ولكن الشي الوحيد الذي اجمعوا عليه هو انني لو كنت سوف استطيع ان ارى هذين اللونين فانني سوف استطيع حتما التميز بينهم
    Uyuyamadığım zaman Gürcü şarkıları söyleyerek güvertede dolaşmayı severim. Open Subtitles أتعلمين .. عندما لا أستطيع النوم فانني أتمشى هنا في الطابق العلوي و أغني بعضا من الأعاني الجورجية
    Sana doğruyu söyleyeyim, ne zaman buraya gelsem, gitmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles كلا، في الحقيقه، عندما أكون هنا فانني اتلهّف على المغادره
    Kimin yaptığını bilemem ama bir parça alabilirsem... o zaman size kaç yaşında olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles لا استطيع اخباركم من بناه ولكن اذا أخذت عينه منه فانني استطيع اخباركم كم عمره
    Bundan emin olmak için biri bu can sıkıcı kitabın bir kopyasını aradığında, her zaman yaptığım şeyi yapacağım. Open Subtitles لأتأكد من ذلك , فانني سأفعل ما أفعله دائماً ـ ـ ـ عندما يجد شخص ما نسخة من هذا الكتاب الممل
    eğitimim inançlarım ne olursa olsun, hiçbir zaman unutamazdım. Open Subtitles ليس مهماً من أكون و ما هي درجة تعليمي أو ما هو معتقدي فانني لن أكون قادراً على النسيان
    Ne zaman kışı düşünsem, dere kenarında duran beyaz, yorgun tilki gözümün önünde canlanır. Open Subtitles عندما أفكر في الشتاء فانني أرى أمامي ثعلبا متعبا يقف عند الجدول
    Gözlerimi kapadığım zaman ufuktaki karlı dağları ve büyük, parlak bir sessizlikte yüzüme yağan karları görüyordum. Open Subtitles عندما أغلق عيني فانني أرى جبالا جليدية في الأفق حبات بيضاء تتساقط على وجهي في صمت مشرق و فسيح
    Ondan sonra birdenbire zaman yine akıyor. Open Subtitles بعد ذلك و فجأة فانني أتوقف و أشعر بأن الوقت قد مرّ
    Gözden kayboldukları zaman açık alana çıkacağım ve beyaz kargayı besleyeceğim. Open Subtitles عندما يرحلون فانني سأذهب الى فسحة البيت لكي أطعم أنثى الغراب البيضاء
    Lakin bir yıldönümü kutluyorsanız o zaman size en göz alıcı hediyelerimizi göstereyim. Open Subtitles مع ذلك , بمناسبة الذكرى سنوية فانني انصحك باكثر هدايانا تألقآ
    O zaman gösterinin tadını çıkaramam. Open Subtitles حسناً، فانني لن اكون قادراً على الأستمتاع بالعرض.
    Çünkü bulduğum zaman... Open Subtitles أعبر من خلالها عن مشاعري ...الى ذلك الحين فانني
    Eğer geri dönemezsem, Sobinski ile aranda geçen her şey için seni affediyorum. Open Subtitles ان لم أعد... فانني أغفر لكِ عن ما حدث بينكِ و بين سوبينسكي
    Eğer bu İngiltere'de duyulursa, sana kahramanlık nişanı verirler. Open Subtitles فانني واثق بأنهم سيمنحونك صليب الملكة فكتوريا بكل سرور
    Yanlızca şunu; Eğer bana boşanma davası açarsa bununla savaşırım. Open Subtitles يعني شيئا واحدا .. اذا ما قامت باتخاذ أي اجراء من أجل الطلاق .. فانني سأحارب ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد