Van Nuys'ta yaşayan bir muhasabeci, evli ve 3 çocuklu. | Open Subtitles | إنه محاسب يعيش في فان نايس متزوج و عنده طفلان |
Van Nuys'ta da trafik yoğun 405 güney yolu tıkalı. | Open Subtitles | وفي منطقة "فان نايس" الشارع رقم 405 يعاني أيضا من الزحمة |
O güzel oda Van Nuys, California'daki terk edilmiş bir egzoz fabrikasında mı? | Open Subtitles | الغرفة الجميلة في مصنع كحول مهجور في "فان نايس" بــ "كاليفورنيا" ؟ |
Otların içinde? Van Nuys'da değil. | Open Subtitles | "في ورقة عشب ، ليس في "فان نايس - (اعلمني مجدداً .. |
Van Nuys öyle mi? | Open Subtitles | إذاَ تعيش في " فان نايس هاي " ؟ |
Woodman Bulvarı No: 6464, Van Nuys. | Open Subtitles | 6464وودمان افنو، فان نايس. |
Curtis, harekete geçiyoruz, Van Nuys Havaalanı. | Open Subtitles | (كيرتس) سنتحرك إلى مطار (فان نايس) |
Van Nuys, California. | Open Subtitles | - "فان نايس" ، "كاليفورنيا" - |
Görünüşe göre Van Nuys'dan sonra baygın ve yaralı bir şekilde Delacroix adında bir balıkçı teknesinde belirmişim. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} "على ما يبدو , بعدما حصل في "فان نايس {\pos(195,240)} لقد ظهرتُ فجأة , مغطّىً بالدماء و فاقداً الوعي "على متن قارب لصيد الربيان في "ديلاكروي |
Dr. Goldfarb'ın elektron mikroskobu aldığını söyleyip aslında Van Nuys'taki bir dairede Rus bir kızı tutması gibi değil. | Open Subtitles | (الأمر ليس كما فعل د. (غولدفارب بادعاء أنّه اشترى ميكروسكوب إلكتروني وكان في الواقع ينفق المال على (فتاة روسية في شقة في (فان نايس |
- Van Nuys. - Gidelim. | Open Subtitles | (فان نايس) لنذهب - |
Van Nuys'da. | Open Subtitles | فان نايس. |