Böylelikle daha fazla makale okumaya, araştırmacılarla konuşmaya başladım, doktorlarla görüşmeye ve en önemlisi, hastalara kulak vermeye başladım. | TED | فبدأتُ أقرأ المزيد من المقالات، وبدأتُ التحدث إلى الباحثين والأطباء والأهم من ذلك، بدأتُ أستمعُ إلى المرضى. |
Bu yüzden arkadaşlarıma ve komşularıma sormaya başladım ve çoğunun vasiyetinin olmaması şaşırtıcıydı ve bazı çiftler ayrı vasiyetlere ihtiyacı olduğun farkında değildi. | TED | فبدأتُ في طرح السؤال على أصدقائي وجيراني وكنت مندهشة حقًا لأعرفُ أن العديد منهم ليس لديه وصية، ولم يدرك بعض الأزواج أنهم بحاجة إلى وصيات منفردة. |
Meslektaşlarım, koçlar, yetenek avcıları ve neröbilimcilerle konuşmaya başladım. Keşfettiğim şey; bu insanların peşinde oldukları şey ve çalışma şekilleri günümüzdeki beyin bilimi tarafından destekleniyordu. | TED | فبدأتُ أتحدث إلى الزملاء والمدربين، وإلى شركات التوظيف وعلماء الأعصاب، وما اكتشفته هو ما كان يخطط إليه هؤلاء الاشخاص والطريقة التي يعملون فيها هو حقٌ مدعومٌ من قبل علم الدماغ الحديث. |
Koşmaya başladım. Bu deli de peşimden geldi. | Open Subtitles | فبدأتُ بالركض وبدأ المختلُ بملاحقتي |
Ben de işe doğumu gerçekleştiren doktorla başladım. | Open Subtitles | فبدأتُ مع الطبيبِ الذي ولّده. -آفنر نيزاني) ). |
ama sonra benim şerefsiz düşmanım Katherine Pierce bize pislik yapınca, bunun tesadüf olamayacağını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ثم بوغتُّ من قبل آنستي المشاكسة (كاثرين بيرس) فبدأتُ أفكّر، بأنّ ذلك محال أن يكون صدفة |
Ben de kendime sormaya başladım. | Open Subtitles | فبدأتُ أسأل نفسي... |