Etrafta kişisel işlerini eşelemesini istemediğin bir çift aynasız varsa def ettiğinden emin olmak için mükemmel bir yol olurdu. | Open Subtitles | حسنا، إذا كنت لا تريد شرطيين يبحثون حول شؤونك الخاصة ولديهم طريقتهم الممتازه في البحث فتأكد من أنهم لن يبحثوا |
Polis, onun yokluğunun farkındaysa emin olun suçlular da farkındadır. | Open Subtitles | ولو علمت الشرطة بغيابه، فتأكد أن فئة المجرمين سيعرفون أيضاً |
Bunun yanında, çocukların istedikleri şeylerin aileler için uygunluklarından emin ol ve not al. | Open Subtitles | ولكن, لو حدث وان رأى الطفل شيئا هنا يريده فتأكد من هذا وقدّم لى مذكرة بذلك لأرضاء والديه |
Şansını deneyeceğin zaman getirisinin riskine değeceğinden emin olmalısın. | Open Subtitles | إذا أتيحت لك الفرصة فتأكد أن الجائزة تستحق المخاطرة |
Eğer dün geldiyse ve de biz burada değil idiysek, bugün gelmeyeceğinden emin olabilirsin. | Open Subtitles | اذا أتى البارحة ولم نكن هنا فتأكد من أنه لن يأتي مرة أخرى اليوم |
Bir daha o silahı birine doğrultacağın zaman dolu olduğundan emin ol. | Open Subtitles | في المستقبل، إذا كنت ستوجهين مسدسك نحو شخص ما، فتأكد أنكِ عمرتيه بالرصاص. |
Ona cevap vermezsen şundan emin ol, benimle konuşacaksın. | Open Subtitles | إذا لم تجيب عليه فتأكد أنك سترغم بالتكلم معي |
Çünkü Dünya'yı koruyamazsak, intikamını alacağımızdan kesinlikle emin olabilirsin. | Open Subtitles | لأنه إن لم نستطع حماية الأرض، فتأكد تماماً بأننا سننتقم لها. |
Eğer onu kimseyle paylaşmak istemiyorsan kapını sıkı kilitlediğinden emin olmalısın. | Open Subtitles | إن كنت لا تود مشاركة محنته فتأكد إنّك ستُخطف بشدة، |
Yardımınıza ihtiyacım olduğunda, Albay Brady, tevazuyla isteyeceğimden emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | حين أحتاج إلى مساعدتك "أيها الكولونيل " برادى فتأكد أننى سوف أطلبها بكل تواضع |
Böylece balık sürüleri gelmeye başladığında siyah, esmer ve bakır renkli köpekbalıklarının en önce onların arasında bulunacağından emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | لذا عندما تبدأ الأسراب بالوصول "فتأكد أن "بلاك تيب "كوبرهيد"، "دسكي" سيكونون من أوائل من يجدونها |
Eğer kibritlerle oynayacaksan ortada bırakmadığına emin ol ki yeniden alev alamasın. | Open Subtitles | "إذا كنت ستلعب في أعواد الكبريت" "فتأكد ألا تتركها في الأرجاء" "لترسل شرراً مرة أخرى" |
ikinci olarak, doğduğuna emin olduğun kadar emin ol ki, seni avlayacağım. | Open Subtitles | فتأكد ، أنني سأفترسك |