"فتاة من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir kız
• bir kızı
• bir kızla
• bir kızım
• bir kızın
• kızlardan
• olan bir çocuk
• kesilmekten

Atlanta'dan kardeşinin at kuyruğu ile ip atlayan bir kız ile döneceğiz.
سوف نعود مع فتاة من اتلانتا تقفز على الحبل بواسطة جدائل اختها

bir kız hayatı için çırpınırken biz neden burda oturup çin yemeği yiyoruz?
ما الذي نفعله بتناول طعام صيني، بينما تقاتل فتاة من أجل حياتها ؟

bir kızı bardan benim evime götürmem tamı tamına yirmi üç dakika sürüyor.
يأخذ مني عادة 23 دقيقة. لأصطحب فتاة من الحانة للعودة معي إلى شقتي.

Yani, yaratığın komşularınızdan bir kızı kaçırdığını mı söylüyorsunuz?
عفواً، هل تقول أن الكائن خطف فتاة من جيرانك؟

Bir keresinde bir kızla çıkmıştım. Ona her vuruşumda altına ediyordu.
لقد واعدت فتاة من قبلـ كل مرة أغازلها تتبول على نفسها.

Bu şerefsiz, forumdan bir kızla tanışıp ona tecavüz etmiş.
ذلك المجنون، قابلَ فتاة من مُنتدى عبر الإنترنت، و اغتصبها.

Gördün mü, ben basit zevkli olan eski kafalı bir kızım.
كما ترين، أنا فتاة من الطراز القديم مع ذوق بسيط جداً.

"bir kızın gitmesine engel olmak istiyorsanız, bu son şansınız."
لو كان عندك كلمات لتمنع بها فتاة من الذهاب فى هذه الرحلة فالوقت مناسب لهذا

bir kız gökyüzünün ortasından nereye kaybolur ki? Güzel soru.
من الذي يرغب في خطف فتاة من السماء بأي حال؟

Affedersiniz ama hiç Majesteleri bir kız tarafından reddedildi mi acaba?
هل يمكننىى التجرأ وسؤالك يا صاحب الجلالة بأنك رفضت من قبل فتاة من قبل ؟ إلى من؟

Ona bir kız bulmaya çalışmıştım ama büyük kulakları, hiç kimseyi heyecanlandırmamıştı.
حاولت أن أجد لهذا فتاة من أجله ولكن عينيه الكبيرتين لم تُثر أي فتاة

Et ve kemikten yapılmış bir kız rüyadakinden daha iyi.
أنَّ فتاة من لحم ودم أفضل لك بكثير من أي فتاة في أحلامك. فتاة دافئة وتهتم لأمرك, وهي توجد أمام عينيك.

Bırak zengin ve güzel olanını, sıradan bir kız bile götürmez beni.
لم تختارني فتاة من قبل ناهيكِ عن كونها جميلة وثرية

Bir bilgisayara gömülmüş bir kız da o şeye bağlanmış.
مدفونة داخل جهاز كمبيوتر فتاة من تعرفت عليه

Acıdan hoşlandığını söylemek için mi bir kızı yataktan kaldırdın?
ستحصل فتاة من السرير وقل لها أنك مثل الألم؟

Sana itiraf ve yemin ederim ki ben tüm kalbimle bir kızı seviyorum.
أقسم بك واعترف لك بـ أنني أحب فتاة من أعماق قلبي

Birkeresinde, bir itfaiyeci alevlerin içinden bir kızı kurtarmış.
عندما ينقذ رجل الاطفاء فتاة من بين النيران

Bu tip bir kızla yapabileceğin yalnızca bir şey vardır.
هناك شيء واحد فقط يمكنك القيام به مع فتاة من هذا القبيل.

Üniversiteli bir kızla yapmak insana farklı hissettiriyor.
منذ أن عرفت وأنا أشعر أني سأفعلها بطريقة مختلفة مع فتاة من الجامعة

Daha evvel bir kızla duşta olamamıştım.
لم يسبق لى البقاء فى حوض إستحمام مع فتاة من قبل

Başta bir kızım olsaydı bunların hiç birisi başımıza gelmezdi.
لو أنجبت فتاة من البداية لما حدث هذا أبدا

Genç bir kızın hayatını, senin için değersiz bir araba uğruna yıktığın için!
بإفسادك لحياة فتاة من أجل سيارة تساوي حفنة من أموالك.

Dans salonundaki kızlardan biriyleydi. O olduğuna eminim.
كان برفقة فتاة من قاعة الرقص أنا متأكدة أنه هو، بالرغم من ذلك

Hayatımda ilk defa bu denli bana ihtiyacı olan bir çocuk görüyorum.
لم أقابل فتاة من قبل بحاجة لتعليماتي أكثر من هذه

Jeep'le dolaştığı sene 4.500 kızı zorla kesilmekten kurtardı.
في السنة التي أشترينا لها السيارة الجيب، أنقذت 4,500 فتاة من الختان.