"فتاتك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kız
• kızın
• kızını
• sevgilin
• kızı
• sevgilini
• hatun
• sevgilinin
• kıza
• kızına
• sevgilinle
• kızla
• kızınız
• kadınını

kız arkadaşının şu Japon vatanseverler örgütüne üye olduğunu biliyor muydun?
هل عرفت ان فتاتك تنتمى الى تلك المنظمات اليابانيه الوطنيه ؟

Adamın başka seçeneği yoktu. Senin kız, onu polislere ispiyonladı.
لم يكن للرجل أي خيار فتاتك وشت به لرجال الشرطة

Benim bilmediğim bir kızın olmadığı sürece senin kızın sayılırım.
إلا إذا كان لديك بنت لا أعلم عنها فأنا فتاتك

Bir kere oyun oynadınız diye 5 yaşındaki kızın bize taşınmasını istemiştin.
انا اقصد,عندما كنت في الخامسه انتقلت فتاتك لتعيش معنا بعد ميعاد واحد

Kendi kızını ararken bana da birtane... bulabilirsin diye umuyordum.
كنت آمل بينما تبحث عن فتاتك, ربما تجدي لي واحدة.

Diğerleri gibi beni öldürebilirsin, ama sevgilin, iş verenim öldürdü.
يمكنك قتلي لقتلي كل الآخرين لكن فتاتك هو من فعلها

Bence bir kızı çok mutlu edebilirsin.
يبدو لى . انك تستطيع جعل فتاتك سعيدة الى درجة كبيرة

Kendi zevkleri için seni ve sevgilini, alçaltıcı cinsi roller oynamaya zorlamasına rağmen.
على الرغم أنه جعلك أنتَ و فتاتك تؤدون أشيائاً وضيعة إرضائاً لرغبته الخاصة

O seni ve kız arkadaşını kendi zevki için seks filminde oynatmasına rağmen.
على الرغم أنه جعلك أنتَ و فتاتك تؤدون أشيائاً وضيعة إرضائاً لرغبته الخاصة

kız arkadaşınla ay ışığı altında baş başa olduğun bir anda o hiç bir şey söylemese de, onu öpmeni istediğini bildiğin anlar vardır ya?
أنت تعرف كيف يكون الوضع عندما تكون مع فتاتك ، والقمر في السماء وأنت تعلم أنها تودّ أن تُقبّل حتى لو لم تقُل ذلك ؟

Şu Fae kıyameti gelmeden, istersen sen şu kız arkadaşının yanına gidebilirsin..
'تعرفين .. لو كانت هذه قيامة 'الفاي يتعين أن تذهبي مع فتاتك

- Senin kız mı diye sormuştum. - Doğru, sormuştun.
ـ لقد سألتك عن ما إذا كانت فتاتك ـ هذا صحيح ، لقد فعلت

Çünkü istediğinde para vermeden sevişebileceğin kız arkadaşınla... ..sevişebilmek için 500 frank kazanmak zorundaydın.
لتدفع الى فتاتك لكى تبتعد عن عملها فى ممارسة الجنس 000 لكى تكون لك أنت بمفردك لكن ذلك متعب لك أيضآ000

Senin kızın güzelliği yüzünden az kalsın hapse girecektim.
لا , أنا ذاهِب إلى السجن فقط لأن فتاتك جَميـلة جـداً.

Sana uçman için para ödüyorlar, ağlayarak bir kızın fotoğrafına bakman için değil.
انت تتقاضى راتبك على قياده طائره مقاتله وليس على الجلوس فى مقصورتك لتبكى على صوره فتاتك

senin kızın olmak falan. Benim de gitmem gerek.
أن أكون فتاتك وكلّ شيئ أردت الذهاب أيضاً

Muhtemelen Mesken'deki kızını oradan çıkarmak için artık çok geç.
من الأرجح أن الأوان قد فات لتُخرج فتاتك في السفارة

kızını kaçırdım böylece evlat acısının nasıl bir şey olduğunu anlayacaktın.
أردت أخذ فتاتك لتعلمي كيف يكون شعور المرء عندما يخسر طفلاً

- sevgilin kıçını yırttı. - Farkına vardım.
ـ فتاتك الصغيرة وضعت بعض اللمسات عليها ـ لقد لاحظت.

Küçük kızı benimle gelmesi için zorlamadım
همم؟ إننى لم أرغم فتاتك الجميلة على الانضمام إلى

Belki de kullanmalısın. sevgilini tavlamaya filan çalışmıyordum.
لربما عليك أن تتعاطى لأننى لم أحاول قضاء الوقت مع فتاتك

En azından senin hatun dans etmen yüzünden tek çıkış yolu olan tuvaletin penceresinden kaçmadı.
حَسناً، على الأقل أنت لم تَأخذ فتاتك للخارج للرقص فقط لتهرب خارجاً من نافذة الحمام

Kayıp köpek yavrusu gibi insan sevgilinin etrafında dolanman gerekmiyor mu?
ألا يجب أن تكون ملاحقاً فتاتك البشرية مثل جروٍ ضائع ؟

Eğer kefeni yırtamazsam bunu bir gün o kıza vermek isteyebilirsin belki.
و إذا لم أنجُ ربما تفكر في إعطائه إلى فتاتك يوم ما

Kart da var. Bu gece kızına bakacağım, dostum.
بطاقة آويستر أيضا يا رجل سأتفقد فتاتك اللّيلة يا رجل

Kaybettin Jeremy kaybettin. Şu yetişkin sevgilinle daha çok takıl
لقد خسرت جيمي خسرت اذا كنت قلقا بشان ماستظنه فتاتك

Sizin kızla seks yaptığını itiraf etti ve avukat istiyor.
يقر بأنه مارس الجنس مع فتاتك ويطلب محامياً

Belki de gizemli kızınız baloya gelir.
ربما قد تحضر فتاتك الغامضة إلى الحفلة الراقصة

Peki, şimdi bu güzel, çok güzel kadınını eve götürmeni istiyorum.
والآن اريدك ان تأخذ فتاتك معك سيدة بيت رائعة