Carrie ve ben, 1958 yazında bu üste yapılan aktivitelerin kayıtlarında boşluklar bulduk. | Open Subtitles | كاري وأنا وجدنا فجوات في توثيق النشاطات على هذه القاعدة أثناء صيف 1958 |
Normal. Yaralanmadan sonra hafızada boşluklar olur. | Open Subtitles | هذا طبيعي ، فجوات في الذاكرة من جراء الجروح |
Nolcorp'un geçmiş Ar-Ge çalışmalarında bazı boşluklar var. | Open Subtitles | ثمة فجوات في مستندات البحث والتطوير القديمة |
Hayatımda, ne olduğunu bilmediğim boşluklar olduğunu mu? | Open Subtitles | ويوجد فجوات في حياتي والتي لا أعرف ماذا حدث فيها؟ |
Bunun sonucunda, bilgimizde boşluklar oluyor. | TED | وفي المحصلة، توجد فجوات في معلوماتنا. |
Beynimdeki boşluklar ve kıçımdaki polipler. | Open Subtitles | فجوات في رأسي وأورام في مؤخرتي |
Hayatımda boşluklar var. Çok fazlalar. | Open Subtitles | هناك فجوات في حياتي الكثير من الفجوات |
Sende Gretchen, Self, hatta Bagwell'in bile dolduracağı boşluklar var. | Open Subtitles | ثمّة فجوات في سيرتك الذاتية يمكن لـ(غريتشن) أو (سِلف) أو حتّى (باغويل) ملؤها |
Hafızamda boşluklar var. | Open Subtitles | هناك فجوات في ذاكرتي. |